Tüketime dayalı
ekonomik büyüme modelinde; daha fazla tüketim yapmak ekonominin gelişmesi için
gerekli şart haline gelmiştir. Tüketim ise daha fazla çöp üretmektir.
Çöp sorununun çözümünde, önce bu alışkanlıklarla mücadele etmek zorunluluktur.
(Tüketime
dayalı ekonomik model, 1929 buhranıyla zemin bulan ve 1945 sonrası Keynes’in
ekonomik bakışı ile ülkelerce benimsenmiş bir geçmişi vardır.
Yani topu topu 60-70 yıllık bir ekonomik modeldir. Temelinde endüstri çağının
üretim modeli ve bunu destekleyecek tüketim-ihtiyaç alışkanlıkları vardır.
Günümüzde yaşanan bir çok ekolojik ve ekonomik sorunun temelinde de bu
politikalar vardır. Çünkü kaynakların bol, nüfusun üretim kapasitesine göre az
(2 milyar) olduğu dönemin ekonomik modelidir.)
Tasarrufun ilk şartı; aynı ürünü tekrar
tekrar kullanabilmektir.
İkinci gereği ise, hareketliliktir. Günümüzde sermayeden, işgücüne, iş
yerinden çalışma saatlerine kadar her şey hareketli… Hareketlilik, esneklikten
dolayı ekonomikliği artırıyor.
Üçüncü şartı ise atıl kaynakların kullanılmasıdır. Yatırıma başlanacağı zaman önce eldeki atıl kaynaklara bakmak
gerekiyor.
Aynı işi daha verimli yapabilecek yeni
bir teknoloji yerine, eldeki imkânlar
öncelikli olmalıdır.
(Verimlilik,
şirketler açısından; daha az kaynakla, daha çok gelir sağlama anlamındadır.
İskandinavya ülkeleri açısından ise, çalışanlara daha fazla sosyal zaman imkânı
sağlamaktadır.)
Ancak bir kamu hizmeti kurumu açısından verimlik, kâr amaçlı şirketlerinki ile
aynı tanımda ve koşullarda olmamalı. Sürdürülebilirlik açısından bu durum, özellikle
kaçınılmazdır.
2015’de çevre ve kentsel atık konusunda, “en başarılı toplumsal farkındalık
kampanyası” ile Guinness kitabına giren Coimbatore (Hindistan) şehri, geri
dönüşüm oranını artırırken, kentsel atık
yönetiminde güçlü bir deneyime sahip olmuş.
(Bu
çalışmada ağırlıklı olarak EPFL - İsviçre Federal
Teknoloji Enstitüsü’nün Municipal Solid Waste Management in Developing Countries
kursunda verilen bilgilere dayalı bir yaklaşım kullandım.)
Kampanya; “Çöp üretmekten kaçın, tekrar kullan, dönüştür, geri kazan, at” hiyerarşisi altında
geliştirilmiştir.
Kampanya çöpler üretimini azaltılmış ve geri kazanım süreci ile düşük gelirli
kesimlere ek ekonomik imkânlar oluşturmuştur. Bu sayede toplumsal destek
sürekliliği de sağlamıştır.
Çözüm
önce çöpe ve atıklara olan bakış açısını değiştirmekle başlıyor.
“Atık bir sorun kaynağı değil,
sürekliliği olan bir ekonomik kaynaktır.”
Atık-çöp
konusunda sorunu hafifletecek çözüm, düşük gelirli kesimler için fırsata
dönüştürecek sosyal politikalar ve projelerle mümkün.
Geri dönüşüm oranı düşük çöpleri üretenler, gene bu gelir düzeyindekiler
oluyor. Bu yüzden sürekli desteğinin en fazla sağlayacağı grupta bunlar. (Gelir
seviyesi düştükçe, su oranı yüksek (meyve-sebze atığı)atık oranı artıyor.
İstatistiksel olarak, yüksek gelirli bölgelerden daha fazla geri dönüşüme uygun
ambalaj malzemesi, kağıt, cam ve metal toplanıyor.)
Ayrıca insanlar sosyal kampanyalarda, ne kadar iyi niyetli ve kararlı olsalar
da, bu işlerinden net bir fayda sağlamadıklarında, zamanla ilgilerini ve
enerjilerini kaybediyorlar.
Çöplerin
karışık olması, gıda artığı çöplerin akışkan yapısından dolayı, diğer çöplerin
geri dönüşüm oranını da azaltıyor.
Bu da çöpleri, koku ve sağlık riski kaynağı olarak, “benim arkamda/bahçemde değil” mantığı
istenmeyen ürünlere dönüştürüyor.
Bu bakışı değiştirmenin yolu; çöpü, kişilerin
ve kurumların gözünde “sürekliliğine güvenilir ekonomik kaynağa dönüştürmekten”
geçiyor.
Atık konusunu sosyal desteklerle finanse edilmiş bir proje haline dönüştürmek gerekiyor.
Çöp konusunda yapılması mümkün olan uygulamaların başında, çöplerin kaynağında ayrıştırılmasını sağlayacak-artıracak projeler
geliyor.
Önerim de (bana göre)
geri dönüşümü en gerekli olan, gıda kökenli artıklar üzerinde yoğunlaşıyor. Çünkü
diğer atıkların toplanmasını, ayrıştırılmasını da kolaylaştıracak, geri dönüşüm
oranlarını artıracaktır.
Sorun: Çöplerin karışık olarak
konteynırlara atılması ve bu şekilde toplanması sorunumuz.
(Bu
geri dönüşümü mümkün olan atıkların toplanmasını ve ayrıştırılmasını da
zorlaştırıyor.)
Gıda Atık kaynakları: Evlerden çıkan
yiyecek artıkları, marketlerden ve meyve-sebze hallerinden çıkan ekonomik
ömrünü tamamlamış yaş meyve ve sebzeler, semt mahalle pazarlarından kalanlar
ile restoran, lokanta, otel, pastane gibi gıda üretimi ve/veya satışı yapan
işletmelerden kaynaklanıyor.
Ayrıca
kesimhanelerden (kırmızı veya beyaz et), mezbahalardan, semt bölge
balıkçılarından ve balık halinden (ekonomik ömrünü tamamlamış) hayvansal atıklarda çıkmaktadır.
A) Atık maliyeti:
Mevcut durumda atıkların maliyetini, konteynırdan
alınması ile depolama alanına kadar gerçekleşen süreçlerin toplamı olarak ele
alıyoruz. (Araç maliyeti, İşçilik Maliyeti, Amortisman, yakıt, zaman, vs) Buna ek olarak, toplanmış çöp
için yapılan depolamanın maliyeti de üstüne ekleniyor (Arazinin
arsa maliyeti, sızıntı suların çevre maliyeti, düzenli depolama işçilik ve donanım
maliyeti, sızıntı suları engelleyecek zemin, yağmur girişini engelleyecek örtü,
metan gazı bacaları ve bunların sera gazı etkisi maliyeti, sağlık maliyeti,
vs.) Bu rakamı net saptamanın en kolay yolu, bir
yıl boyunca çıkan çöp ve bu çöp için yapılan toplam masrafa bakmak oluyor.
Bir bölgeden çıkan çöp miktarı genel olarak azalmaz. Hatta nüfus artışına
paralel olarak artar.
Geri dönüşüme yönelik kampanyalarda sonucu, toplanan çöp miktarındaki düşüş ile
belirlemek mümkündür. Bu da sağlanan tasarruf miktarını gösterir.
Bu tür tasarruflar, aynı konunun çözümünün geliştirilmesinde kaynak olarak
kullanılmalı.
Atık-çöp konusuna her zaman siyaset üstü bir konu olarak yaklaşmak, bu konuda
en çok tavsiye edilen bakış açısı.
(Bu noktadan sonra finansman konusuna
bakılması, sonra devam edilmesini tavsiye ediyorum.)
B) Sosyal
Farkındalık Projeleri:
Elbette vatandaşların katılım için önce ikna edilmesi gerekiyor. Bu kısa vade
de yürütülen kampanya, afiş, medya çalışmaları mümkün gözükse de, uzun vade de
sürekliliği olmayacaktır. Katılımcılar bir süre sonra ilgilerini
kaybedeceklerdir.
Bu nedenle katılıma özendirici çalışmaların da eklenmesi gerekmektedir.
Bunların bir kısmı, psikolojik bir kısmı ekonomik ödüllere dayalı olmalıdır.
Psikolojik Ödüller: Çöpleri
kaynağında ayrılmaya ve belediyelerle sürekli işbirliği yapmaya teşvik etmek
için, en başta tüm verilerin şeffaf olması gerekmektedir.
1) Bu amaçla oluşturulan bir web sitesinde, hangi bölgeden ne kadar gıda atığı
toplandığı, ne kadarının kaynağında ayrıldığı, ne kadarının ise karışık olduğu
belirtilmeli.
Bu bilgiler düzenli olarak (mesela haftalık) belediyelerce veya ilgili birimlerce
güncellenmeli. Aynı periyotlarla basına bilgi verilmeli, periyodik çıkan
kurumsal yayınlara eklenmeli.
2) Bölgelerin başarı durumları, kamuoyuna duyurulmalı.
Sağlanan tasarrufların-gelirlerin belirtilen bir oranı, bölgenin (semtin,
mahallenin) alt
yapı ihtiyaçlarına harcanmalı. Bu harcamalarda web sitesinde yer almalı.
3) Sağlanan tasarrufların-gelirlerin bir kısmı sosyal yardımlara kaydırılmalı
ve bölgedeki ihtiyaç sahiplerine, bu şekilde ne kadar destek verildiği bilgisi
de eklenmeli.
Örneğin; A
bölgesinde bir ayda toplanan çöplerden sağlanan X TL tasarrufun, yüzde 25'i bu
bölgedeki (muhtarlıkça belirtilmiş) muhtaç durumdaki hak sahiplerine (100 aileye,
150 kişiye, vs),
Sosyal Yardım olarak (toplu taşım kontörü) dağıtılmıştır.
Buradaki amaç, bireylerin bu eylemleri ile yakın çevrelerindeki birilerine
fayda sağladıklarını hissetmeleridir. (Yoksa yukarıda belirtilen hizmetler ve
destekler zaten başka isimler altında yapılıyor.)
Ayrıca bu yaklaşım, konuyla ilgilenmeyenler üzerinde sosyal baskı da
oluşturacaktır.
4) Sağlanan tasarrufların bir kısmı, bölgedeki kamu binalarının (cami, okul
gibi) bakım ve
onarımlarında da kullanılmalıdır. Hatta
kimi bölgelerde, ihtiyaç sahibi az ise bu meblağ, aynı veya yakın bölgelerdeki
çocukların bazı okul ihtiyaçlarının desteklenmesinde de kullanılabilir.
5) Bölgedeki vatandaşların bu konuda daha neler yapılabileceği şeklin de
görüşleri alınmalı ve çoğunluk oluşturan, görüşler uygulamaya konmalı.
Uygulanan görüşlerin sahipleri de duyurularak, onura edilmeliler.
(Uygulanamayan
ama yüksek talep gören önerilerde, öneri sahipleri ile belirtilmeli ve neden
uygulanamadığı bilgisi ile bunlarda paylaşılmalı. Ancak bu tür bir çalışma,
belediyenin birkaç birimi tarafından yürütülebilinecek bir çalışma değil. Her
belediyenin bu konuda kendi alt birimini kurması, o da olmuyorsa muhtarlık
bazında bir web ara yüzü ile muhtarın katılımı ile sağlanmalı.)
Maddi Ödüller:
1) Çöp toplayıcıları:
Her bölgede çöplerden geçimini sağlayan kişiler var. Her ne kadar, kimi geri
dönüşüm firmaları bu kişilerin varlığından ve faaliyetlerinden rahatsız olsalar
da, aslında rahatsız oldukları; kâr marjlarının düşmesi.
Sonuçta şirketler gene bu kişilerden gelen geri dönüşüme uygun atıkları, biraz
daha maliyetle de olsa alıyorlar ve işleyerek kâr elde ediyorlar.
Bu kişilerin ortak özelliği bölgelerindeki çöplerin durumu hakkında bilgi sahibi
olmaları. Yaptıkları işi toplumsal tepki yüzünden hoş bulmasalar da, birçok
insanın çekindiği- iğrendiği bir işi yapıyorlar.
Sosyal sigortaları ve güvenceleri olmayan, sosyal yardıma ihtiyaç duyan gelir
düzeyine sahip bu kişilerin işgücünü ve bilgilerini, özellikle atıkları kaynağında
ayırma konusunda, kullanmak faydalı
olacaktır.
Çöp
toplayıcılarının Çalışma Şekilleri:
a)Her semtin, bölgenin sahiplenildiği
bir sistem var. Çöp toplayıcıları sadece kendi bölgelerindeki çöplerden, geri
dönüşüme uygun atıkları topluyorlar.
b) Üç tekerli bisiklet kullanıyorlar.
Bisiklet genelde kiralık.
Bölgedeki çöp toplayan aracı firmadan, günlük kazançlarının %5-10 gibi bir
rakamına kiralıyorlar.
c) Bölgelerde koku ve diğer
nedenlerle, bu çöpleri toplayan ve satın alan kişi-depo sayısı az. Bu da
toplanan atıklar üzerinde, keyfi fiyat politikalarına imkân sağlıyor.
d) Bölgedeki depo sayısının az oluşu,
çöp konteynırlarından ve çevreden sadece kaliteli olanların toplanmasına neden
oluyor. Dönüşüm imkanı olsa da, ağırlık ve hacim sınırlaması nedeniyle bisiklet
arabalarına tüm çöpler alınmıyor.
Neler Yapılmalı?
a) Bu kişileri (semt-mahale) bölge bazında örgütlemek,
belediye tarafından çöp toplamaya hakkı olduğunu belirten bir kimlik sağlamak,
iş güvenliği desteği verecek iş elbiseleri ve araçları temin etmek ilk adım
olacaktır. (bu elbiseler haricindekiler kaçak toplayıcı statüsünde olacak, bu
malzemeler sosyal yardım olarak muhasebeleştirilebilinir)
b) Bölge de (geri dönüşüme uygun çöp toplayan) depo sayısını artırmalı.
Gerekirse bu konuda geri dönüşüm firmaları ile protokol imzalayarak, belli
standartlarda geçici depolama merkezleri oluşturulabilir. Atıklara bir fiyat
standardı getirilir. Ya da geri dönüşüm firmalarının, bölgelere düzenli gezen
bu tür atıkları toplayan araçlar kullanması sağlanır.
c) Eğer özel sektör işbirliği yapmakta
isteksiz ya da yetersiz ise, bu amaçla çalışacak belediye araçları düzenlenir.
Bu sistemde toplanan atıklar, geri dönüşüm firmasına belediye araçları
tarafından götürülür. (Zaten öyle yapılıyor gibi ama…) Geri dönüşüm
firmasından, teslim edilen atıklar için para alınır. Bu para çöp toplayıcıların
haftalıklarına eklenir.
Not: b ve c maddelerinde amaç,
toplanan dönüşüme uygun atık miktarını ve çeşidini artırmaktır. Çöp toplayıcısın
bir bölgeyi sabahtan akşama kadar tarama imkânı en fazla 2 defa oluyor.
Bisiklet kasası dolunca, bunu depolama alanına götürüp, kasayı boşaltıyor. (Topladığı
miktarın bedelini ihtiyaca göre hemen veya aksam hesaplaşmasında alıyor.) sonra 2nci tura çıkıyor.
En yüksek geliri istediği için, kenarda yol üzerinde gördüğü küçük ya da çok
kirli olanlarla ilgilenmiyor.
Eğer depo sayısı artarsa ya da geçiş saati ve güzergahı belli olan birkaç
kamyon-kamyonet olursa, gün içinde belki 3-4 defa boşaltma yapma imkanı olacak.
Bu da atık toplarken seçiciliği azaltacaktır.
Geri dönüşüme girmeyenler:
Çöp olarak sadece geri dönüşüme uygun olanlar değil, dönüşüme girmeyen atıklar
içinde bir pazar oluşturmak gerekiyor.
Örneğin, çöp kenarına bırakılan
mobilyalar, yataklar, tekstil ürünleri gibi…
Yataklar parçalanıyor, yay demirleri alınıyor, sünger ve tekstil etrafa
dağılıyor.
Mobilyalar, dolaplar kırılıyor. Çöp kamyonları açısından da, sıkıştırma vincini
zorladığı için, istenmeyen ürünler bunlar.
Ya da kapı, pencere, zemin değiştiriliyor; eski camlar, pimapenler, kapılar,
parkeler çöpe atılıyor.
Cam haricindekilerin geri dönüşüm imkanı dar olduğu için, oldukları gibi
bırakılıyorlar. Camlarda büyük ise bırakılıyor. Taşımak için kırmakta, riskli
bulunuyor. Kırıldığı yerde kalıyor.
Bu tür ürünlere bakıldığı zaman, çoğunun birkaç onarım ve temizleme ile“tekrar
kullanıma” alınabilinecek ürünler olduğunu görebiliyoruz.
Bunların da ayrı olarak toplanması ve “geri kullanım birimlerine”
kazandırılması mümkün olabilir.
Çöp toplayıcılarının bilgilendirmesi ile bu tür çöpler, fazla zarar görmeden
saptanabilir. Daha sonra “geri kullanım birimleri” şeklinde belediyelerce
organize edilmiş ve teçhizat sağlanmış atölyelerde bunlar onarım ve yenilemeden
geçirilebilir. Daha sonra ihtiyaç sahibi kişilere-ailelere sosyal yardım olarak
verilebilir.
Bu tür
atölyelerde çalışacak kişiler, bir sosyal proje kampanyası ile bölgedeki
gönüllü katılımcılardan sağlanabilir.
(Sokaklara bakıldığında, aktif olarak günlük bilgi
alabileceğimiz başkaları da var, sokakları süpüren, park ve bahçelerin
bakımlarını kamu görevlileri gibi.)
2) Şehir Sakinleri:
Bazen bir
kampanya başlıyor. Basında haberleri çıkıyor, birkaç uygulama görülüyor. Sonra
kampanya habersizce bitiyor. Çünkü vatandaşın ilgisi azalıyor.
Örneğin, atık yağların toplanması,
otel-lokantalardan köpek maması kampanyaları adı duyulan ama uygulaması pek
görülmeyen çalışmalar.
Hala lavabolardan tonlarca atık yağ kanalizasyona karışıyor.
Bu tür bir çalışma başladığında da, durumu şüphe ile karşılıyor. Geçici bir
çalışma olarak değerlendiriyor. Katkısı ve ilgisi de bu şekilde oluyor.
Sonuç, vatandaşların katılımı, çalışmanın sürekliliğine ve vatandaşın yaşamına
olumlu maddi geri dönüş yapmasına bağlı.
Çöp toplama maliyetini (yakıt ve zaman) azaltmak için, kamyonlara en kısa güzergâh
üzerinde toplu konteynırlar uygulaması yaygın.
Yani çoğu yerde konteynırlar, 2’li 3’lü olarak bulunuyor. Bu durumdan
faydalanmak mümkün.
Gıda atıklarının ayrılması: En iyi yol, çöp
konteynırlardan bir tanesinin sadece gıda artıklarına ayrılması olacaktır. (Cam-metal
gibi ayrılan çöp geri dönüşüm kutuları gibi)
Başlangıçta bu
uygulamaya fazla destek verilmeyecek olsa da, “psikolojik ödüller” kısmında belirttiğim uygulamaların sürekliliği
ile bu destek sağlanabilir.
a)Evlerden toplanan atık yağlar için;
2 litre ya da kilogram karşılığında, 1 ulaşım kartı verilir. (3-5 kartları
gibi... Atık sulardan bir kilo yağı arıtmanın maliyetine göre, uygun bedeller
saptanabilir.)
İşleyişi:
Bu sistemde bağımsız çöp toplayıcılar ve/veya sokakta görev yapan kamu
personeli aktif roldedir.
Bu alanda yetkili kılınanlar, yetkilerini belirten bir tanıtım kartı ile
çalışırlar.
Bölgelerin muhtarlıkları ile koordineli çalışılacaktır.
Proje de kimlerle çalışılacağı belirlendikten sonra, bölge halkına duyuru
yapılarak atık yağların hangi noktalara bırakılacağı ve bunların hangi
aralıklarla toplanacağı belirtilir.
Duyuru esnasında, neden bu tür bir uygulama yapıldığı da açıklanır. (Mesela,
bölgeden gelen x litre yağ yüzünden, şu
kadar içme suyu kirleniyor şeklinde...)
Toplanacak atık yağların litresi için bir bedel tayin
edilir. Bu bedelin ulaşım kontörü olarak verileceği duyurulur.
1) Toplayıcılar, haftanın belli zamanlarında evlerden topladıkları yağlar
karşılığında, kimlerden ne kadar aldıklarını not ederler. Not bilgisinde
kişinin adı-soyadı ve adresi ile iletişim telefon numarası olur. Ne kadar yağ
alındığını gösteren bir "alındı makbuzu" ilgili kişiye verilir.
2) Muhtarlık gözetimindeki depolama merkezinde (belediye tarafından sağlanmış bir
konteynır içinde gibi)
bu yağlar depolanırken toplayıcı tarafından alınan notlar, muhtara teslim
edilir.
3) Muhtar, toplayıcının, toplanan miktarın bilgilerini sisteme girer. Toplanan
yağ miktarının (gene arıtma-temizleme maliyetlerine göre saptanmış) bir yüzde oranında ulaşım kontörü
alacağı, yağ toplayıcının hesabına geçirilir.
4) Sisteme kaydı girilen bilgilerin teyidi (ve aynı zamanda sisteme güven
duyulmasını sağlamak için). Önce günlük daha sonra haftalık olarak bir belediye personeli
tarafından, alınan yağlarla ilgili bilgi verilir. Eğer kaydedilen bilgi ile
beyan edilen arasında tutarsızlık var ise konu not edilir ve incelemeye alınır.
(Bir
çok personel için, iş yoğunluğu esnasında bu tür işler angarya olarak
değerlendirilebilir. Ancak gerek halka inen bir hizmet anlayışı, gerek ise
karşılıklı güven çerçevesinde sistemin işlerlik kazanması için bu konuda titiz
olmak şart.)
Vatandaşa ay sonunda, belirlenen bir tarihten veya miktardan sonra bu alacağını,
kimlik ve adres beyanı ile ulaşım kartına yükleyebileceği en yakın yükleme
merkezi bildirilir. (Vatandaşın ilgisini kaybetmemesi için bu sürenin uzun
ve miktarın da fazla olmaması önemlidir.)
5) Aynı bilgilendirme işlemi toplayıcı içinde yapılır.
6) Muhtarlık konteynırlarındaki biriken yağ miktarı sistemden takip edilir.
Sınırlanan miktara ulaşınca, belediye aracı tarafından alınır.
7) Toplanan yağlar, biyodizel'e ve gliserine dönüştürülür. Dizel çöp kamyonları
ve araçların yakıt ihtiyacı olarak kullanılır. Gliserin makine dişlilerine ya
da temizlik maddesi yapımında (Sodyum veya potasyum tuzları ile reaksiyona
sokularak, sabun yada arap sabunu) kullanılabilinir. Veya bu tür üretim yapan şirketlere, temizlik maddesi karşılığı
verilir.
(Atık
yağları Biyodizel'e dönüştürmek kolay ve ucuz bir kimyasal işlem, en zor kısmı
ilk süzme aşaması oluyor. Bu aşamada kumlu sistem kullanılırsa, daha sonra
süzülen parçacıklar ve yağlı kum, biyogaz üretiminde de kullanılabilinir.)
Sokaklardaki
gelişigüzel atılmış çöplerin temizlenmesi
Sokaklara baktığımızda (gıda) ambalaj atıkları başta olmak
üzere, petrol kökenli bir çok malzeme olmaktadır.
Direk çöp konteynırlarına atılmadıkları gibi, düşük ekonomik değerlerinden çöp
toplayıcıları da ilgilenmiyor.
Sokak temizliğinden sorumlu işçilerde, dağınıklıklarından dolayı bunları toplayamıyorlar.
Zamanla doğal güçlerle parçalansalar da, süreç yavaş. Her gün yeni atıklar
ekleniyor üstelik.
Geçici kampanya ve uygulamaların etkisi de geçici oluyor.
Ülkemizdeki çevreyi kirletmeye karşı olan cezai yaptırımlarda yetersiz etki
gücünde. Bireysel kirleticilere karşı ciddi bir yaptırım gücü yok.
Hindistan, Afrika ve Güney Amerika'daki çalışmalardaki etkinlikleri
düşünülürse, çocuklar ve gençler bu konuda bir çözüm üretmede faydalı olabilir.
Yapılacak çalışmalar, halen gerçekleştirilen "temiz deniz-kıyı
kampanyaları" ile benzerdir. Farkı ise sıklığı ve sürekliliğidir. Her iki
çalışmadan önce gerçekleştirilecek kişiler arasında; yürütülecek kampanya ve
hedefleri hakkında, bir sosyal psikolog güdümünde ön çalışma yapılmalıdır.
Çocuklara Yönelik:
Teşvik amacıyla gene maddi değer olarak para olabileceği gibi, özel hediyeler
de olabilir.
(Mesela
tüm katılımcılara, spor ayakkabısı, forma ve top + ek performans hediyeleri
gibi…)
Bazı kesimler, bu işlerde (sokaktaki) çocuklarının kullanılmasını olumsuz olarak değerlendirse
de, bu çöplerin, bu çocukların bulundukları ortamda bulunması daha büyük bir
olumsuzluktur.
Uygulama: Bu amaçla önceden belirlenmiş dönemlerde ve
bölgelerde (genellikle yaz dönemlerinde) sadece çocuklara yönelik kampanyalar düzenlenir.
Yapılacak kampanya bilgileri bir hafta kadar önceden bölgede duyurulur.
Kampanya başlangıcında katılacak çocukların listesi hazırlanır ve eldivenler
sağlanır.
En fazla "katılabilecek çocuk
sayısı sınırlı" olmalıdır. (Misal 25 çocuk)
Semt, bölge hatta ekip yarışmaları biçiminde çocukların getirdikleri tüm
atıklar, gruplandırılarak alınır.
Çocuklara verilecek ödülün bir maddi tabanı vardır. Toplanan miktarın
artması ile bu meblağ da artacak şekilde olmalıdır.
Tüm bu koşullar kampanya öncesinde belirtilmelidir.
(Mesela her çocuk için 5 TL veya
değerinde ulaşım kontörü ile başlar. Toplanan miktar kişi başına 3 kiloyu
geçince, her kilo için çocuk başına 10 kuruş eklenir, gibi)
Burada birkaç amaç vardır
a) İlki bölgede ulaşılamayan çöplerin toplanmasıdır.
b) Çocuklara, "iş kavramı" hakkında bağımsız fikir vermektir. (Günümüz
gençlerinin önemli bir sorunu iş beğenmemek, kendilerine yakıştıramamak. Oysa
iş iş'tir. Bu tür etkinliklere dahil olup fayda sağlayanların, ileriki dönemlerde daha az
seçici oldukları görülmüştür. Üstelik bölgelerinde çöp toplayarak geçinen
kişilere olan yaklaşımları da olumluya kaymıştır).
c) Çocuklar arasında, "ortak amaçla çalışan sosyal birlik duygusu"
oluşturmak.
d) Fayda sağlayan çocuklar, başka kamu sosyal etkinliklerine de katılmaya
eğilimli olmaktadır.
e) Çevrenin temizlenmesi ve olumlu etkileri hakkında yapılan konuşmalar ve bu
çabalarının ödüllendirilmesi, çevreyi koruma bilinci üzerinde daha olumlu etki
yapmaktadır.
f) Bu konudaki sosyal görgü de etkilenmektedir. Bazen, bir çocuğun yerdeki pet
şişeyi alıp çöpe atmasını engelleyen şey, bunu yaparken görülüp ayıplanma
endişesi oluyor. Bu önyargıların kırılmasında faydası oluyor.
(Çocuğunun
elini çöpe değmesini istemeyen ebeveyn, benzer çöpü sokağa gönül rahatlığı ile
atabiliyor oysa)
Gençlere Yönelik: Gençler sosyal
farkındalık kampanyalarında sadece maddi değil, manevi kazancıda göz önüne
almaktadırlar. Hatta çoğunda sağlanan imkanlar, farklı faydalı bir iş yapmış
olma duygusu güçlüdür.
Bu konuda gençler, çocuklara yönelik kampanyalarda düzenleyici, yönetici olarak
rol alabilirler.
Yine toplumun çok ziyaret ettiği ve kirlettiği İnciraltı, Kordon gibi
bölgelerde kirlilikten korunacak şekilde eğitilmiş ve donatılmış (plastik
eldiven, önlük gibi)
olarak çöp toplama kampanyaları yapılabilir.
Ancak bu kampanyalarda ana amaç çöpleri temizlemek değil, toplumsal görgü
kaynağı olacak şekilde "örnek olmak" olmalı.
Bu amaçla;
a) Kişilerin kampanya dahilinde çalıştıklarını gösteren, her hangi bir
bilgilendirici işaret taşımamalılar.
Kendilerine sorulduğu zaman, bağımsız bir arkadaş grubu olarak, toplum
faydasına yaptıklarını belirtmeliler.
b) İkincisi, işlerini kirleticilerin bulunduğu ve onların göreceği şekilde ama
hiçbir şekilde olumsuz bir tepki ve yargı vermeden yapmalılar. Aralarındaki
iletişimde ise örnek yardımsever yaklaşımlar ve tutumlar olmalı.
c) Üçüncüsü; katılım ödüllerini farklı bir ortamda almalılar.
d) Ya da oradaki topluluğa karışıp tutumları ile örnek olabilirler.
(Mesela;
İnciraltı da, 25'lik gruplar halinde bölge, mıntıka temizliği yaptıktan sonra
kendi mangallarını yakmaları gibi... )
Bu uygulamadaki amaçlar,
a) İlk amaç, uygulamasındaki katılımcılar açısından güvenli ortam
oluşturmaktır. Kalabalık bir grubun üyelerine, vatandaşın sert, olumsuz tepki
gösterme ihtimali düşer.
b) İkincisi, kendi çöplerini başkalarının toplamasından rahatsız olmalarını
sağlamaktır.
(Her
ne kadar etkinlik sırasında, bakıp bakıp gülme ve kendi aralarında dalga geçip,
etrafı daha da kirletmeleri olası olsa bir
sonraki kirletme eylemleri hakkında daha
farkında olacaklardır. Eylem sırasındaki bu olumsuz davranışları,
özbenliklerini koruma amaçlı doğal bir tepkidir.)
c) Üçüncüsü;
topluma örnek olmaktır.
(Toplumun
bazı kesimlerindeki bakış; çevreyi temizleme işinin kamu kurumunun sorumluluğu
olduğu yönünde... Kurumun bu işi, bir zorunluluk ve gelir karşılığı yaptığı
fikrine sahipler. Aslında temel mantıkları, "Parasıyla değil mi?"
sorgusuyla özetlenebilecek, tüketici zihniyettir. Onlara göre belediyeler ve
işçileri, para aldıkları için bu işin yükümlülüğü altındadırlar.)
Bu nedenle, bu tür bir etkinlikte belediye kimliği geri plana atılmalı ve etkinlik
bireylerin çevreye ve topluma karşı olan sorumlulukları olarak ele alınmalıdır.
C) Evsel (ve kurumsal) Gıda
atıklarının değerlendirilmesi
(Yaş
meyve, sebze atıkları, yemek artıkları, ağaç, bitki atıkları, mezbaha atıkları)
Bu tür atıkların değerlendirilmesi için kullanılan bir çok yol içinde, en
verimli ve katma değeri en yüksek yolun; bu atıklardan" metan içerikli biyogaz"
üretimi olduğunu düşünüyorum.
Çünkü
a) Sadece enerji elde edilmiyor, aynı zamanda bitkiler için zengin bir kaynakta
kompost olarak üretiliyor. Yani kendi kaynağını destekliyor.
b) Ayrıca uygulanabilirliği geniş. Geniş bir alanda ve toplum tabanında
uygulamak mümkün.
Çöpün yakıt kaynağı olarak değerlendirilmesinde
başka yöntemler de vardır. Ancak çoğunda tesis, ekipman ve teknoloji ihtiyacı vardır.
Ek bilgi:
Oksijenli ve oksijensiz olan kompostolaştırma tekniklerine ek olarak başta
(Eisenia Foetida) Kompost Solucanı olmak üzere 5 tür solucan, bitkisel kökenli
atıkların kompostolaştırılmasında
ve Siyah
Asker Sineği larvaları hayvansal organik atıkların bertaraf edilmesinde başarı
ile kullanılıyor.
Solucanların daha sonra değerlendirilmesi ancak kanatlı hayvan yemi olarak
mümkün iken, Asker Sineği pupalarının hayvan yemi ve katkısı olarak, balık
çiftliklerinde de kullanımı mümkün (%40 protein, %30 yağ içeriği ile)
Biyogaz
yüksek oranda Metan (%60-65 arası), Karbondioksit (%25-33 arası) kalanı ise su buharı, kükürt ve azot gazlarından
oluşuyor. (Biyogaz havadan daha hafiftir
ve havaya göre yoğunluğu 0.94 kg/m3, oktan sayısı yaklaşık 110, yanma sıcaklığı 700C,
alev sıcaklığı 870 C ve ısıl değeri 5.96 kWh/m3 olan bir gaz karışımıdır.)
Metanı, önce su içinden geçirerek, ardından boraks tuzlarından saflaştırmak
mümkün. (Su karbondiokist ve kükürt gazlarını ayırmak için, tuzlarda içindeki
nemi, suyu almak için. )
Metan'ın ısıl değeri ile doğal gaz ile aynı kaloridedir. (Doğal gazda
metan içeriği %70-90 civarında)
Üstelik ısı
verimi, kömür ve petrol kökenli yakıtlara göre %20 daha fazladır (%60).
Metanın temel sorunu depolanıp nakil edilmesidir. Sıvılaştırılması zor (-164
derecede) ve
yüksek maliyetlidir. Bu nedenle genelde üretildiği yerde veya yakın mesafelerde
tüketilir.
Oysa gerek üretim açısından, gerek depolanma açısından gerek ise kullanımı
açısından birkaç ufak inovasyonla, bu sorunları kısmen aşmak mümkündür.
Biyogaz'ın üretimi :
Biyogazın hammaddesi organik bitki ve hayvan atıklarıdır. Sulandırılmış bu
malzemenin kapalı havasız ortamda işleme tutulması ile biyogaz elde ediliyor.
Malzemenin karbon/azot oranı, sistemin verimliliği için önemlidir. Hammadde ne
kadar kıyılmış ve sıkıştırılmış olursa, sistemin metan verimi de o kadar yüksek
olmaktadır.
Çevremizde, çöplerden, gıda atıklarına, hayvansal atıklardan, şehir atık
sularına kadar biyogaz kaynağı olabilecek çok şey var.
a) Biyogaz-Metan üretim birimi:
İlk önce Metan'ın üretileceği birimin seçimi önemli. Bir çok yerde (ısı yalıtımı
avantajı nedeniyle)
toprağa gömülü kalıcı tesisler kullanılıyor. (Metan bakterilerin sağlıklı çalıştığı
bir ısı aralığı var. 15 derecenin altındaki ortamlarda metan üretimi
yavaşlıyor. Bu nedenle toprağa gömme, yalıtma ya da oksijenli kompost içine
koyma gibi yollarda kullanılıyor. )
Yaygınlaşması ve ortak kullanıma açık olması açısından, portatif olmasının daha
yüksek avantaj sağlayacağını düşünüyorum.
Bunun için dünyada kullanılan çeşitli portatif biyogaz üretim birimlerine
baktım.
Bütçeye göre farklı malzemelerle yapılmış olsa da hepsinin çalışma mantığı
aynı...
a) 250-500 litrelik varilleri, su depolarını hatta eski gemi
konteynırlarını biyogaz üretecek şekilde
modifiye etmek mümkündür.
Ya da bu amaçla dizayn edilmiş tasarımlar, su deposu üreten firmalara
yaptırılabilir.
b) Günlük olarak 10 kilogramlık atık ile 350-500 litre metan üretileceği üzerinden,
ihtiyaç duyulan enerji miktarına göre bu MÜB'lerden daha fazla yerleştirilebilinir.
c) Üretim esnasında çok yüksek basınç
oluşmadığından, ek güvenlikli ekipmana da gerek yok.
d) Toplanan metan, normalde hemen kullanılıyor. Diğer yandan çeşitli ülkelerde
basınçlı ortamlara da hava pompaları veya buzdolabı motorları ile
depolanabiliyor. (Otomobil lastikleri içinde,
oksijen yada LPG tüplerine 25-40 kat sıkıştırarak gibi. Uygulamalar
bölgeye ve gelire göre değişiyor. Hatta basınçsız halde, Çok büyük naylon
torbalar bile kullanılıyor.)
Ya da musluk hortumları,
sulama hortumları ile bile nakliyesi yapılıyor.
b) Biyogaz üretilecek malzemenin
özellikleri:
Metan üreten her türlü atık, malzeme olarak kullanılabiliniyor. Verimin yüksek
ve işlemin hızlı olması için küçük parçalı olması tercih ediliyor.
Kanalizasyon sistemlerinden, atık su artıma çamurlarından ve hatta çöplük
alanlardan sağlanan materyal genelde parçalanmış oluyor.
Ancak
evsel atıklar, market ve halk pazarı kalıntıları genelde büyük parçalı oluyor.
Bunların işleme alınmadan önce kıyılması ve sıkıştırılması verimi artıracaktır.
Ya da bu amaçla tavşanlar veya koyunlar görevlendirilebilir.
(Bu
amaçla büyük ve küçük baş yetiştiricileri ile görüşülebilir.
Ya da direk bu amaçla bir kaç farklı alan ayrılabilir. Böylece bir bölgede
hastalık veya sorun olursa, atıklar diğer bölgeye kaydırılabilir. Tavşanların
üreme ve tüketme hızlarının yüksek oluşu, hastalıkla toplu ölümlerde bile bu
kaybın hızlı telafi edilebilir oluşu, bu hayvanı cazip gösteriyor. Terk edilmiş
maden ocakları, tavşanlar için uygun bir alan olabilir.)
Kullanımı :
a) Standart uygulamalarda
biyogaz direk yakıt olarak mutfaklarda ve ısınmada kullanılabilmektedir.
b) Biyogaz, benzinle çalışan motorlarda hiçbir katkı maddesine gerek
kalmadan doğrudan kullanılabildiği gibi içeriğindeki metan gazı saflaştırılarak
da kullanılabilmektedir.
c) Dizel motorlarda kullanılması durumunda belirli oranlarda (% 18-20) motorin ile karıştırılması
gerekmektedir.
d) Termik santrallerde yakıt olarak elektrik üretiminde
kullanılıyorlar.
(Ankara'da
çöp depolama alanından, borularla metan toplayan ve elektrik üreten tesisler
var. Biyogaz üretimi yetersiz
kalırsa doğalgaz kullanılıyor.)
e) Ayrıca son dönemlerde metan
gazının kullanımı ve depolanması geliştirilmiştir.
Bu şekilde iş makineleri, toplu ulaşım
araçları için yakıt olarak kullanılmaktadırlar.
İngiltere de Bristol, Norveç Oslo'da bu şekilde çalışan belediye otobüsleri
bulunmaktadır.
(Bu
otobüslerin metanı, atık su, lağımlardan sağlanan insani atıklardan
sağlanmaktadır.)
Bunu
mümkün kılan şey ise, içten yanmalı motorların çok az bir modifikasyonla
metanla da çalışmaya uygun olmasından kaynaklanıyor. (Benzinden, LPG'ye geçen
araçlar gibi)
f) Aynı şekilde benzinli elektrik
jeneratörleri de modifiye edilip, biyogaz olarak elektrik üretiminde de
kullanılabilmektedir.
Metan- Biyogaz kullanımını ve
verimini artırmak için bir öneri:
Standart termik santrallerde, su buharı basıncı ile türbinler
çalıştırılmaktadır. Bu çok fazla girdiye dayalı çalışan parça ve sistem
kuruluşu demektir. Bakım, onarım ve koruma maliyetleri de buna göre
artmaktadır.
Oysa 20ncı yüzyıl başlarında kullanılmış ve geliştirilmiş ve verimi içten
yanmalı motorlarla aynı olmadığı için terkedilmiş olan dıştan yanmalı Stirling
motorlar tekrar gündeme gelmeli.
Bazı modellerde, buhar türbinlerinden ve dizel motorlardan daha fazla verime de
sahip olan Stirling motorlarının hareketli parça sayısı az ve bakımı çok daha
kolay.
Üstelik ısı enerjisini basınca dönüştürmek için bir ara elemana, suya, da
ihtiyacı yok. Direk ısı farkına dayalı olarak çalışan bu motorların çok geniş
bir kullanım alanı mümkün.
(Belediye
atölyelerinde bu tür motorlar üretecek ve/veya hurda motorları, ekipmanı
dönüştürecek bilgi ve kapasitede teknik eleman ve mühendis olduğunu umuyorum.)
Sessiz sinema döneminden gördüğümüz ilk otomobillerde (önden çevrilerek ilk hareket verilen) bu tür motorlar kullanılmıştı.
( Kenarlardaki oyuncak fotoğrafları, dıştan yanmalı
motorla hareket eden oyuncaklardır. Ortadaki eski bir kullanılmış dıştan
yanmalı motora ait)
Bu
motorun, egzoz gazı yok. Sadece yanma sonucu oluşan karbondioksit ve su buharı
var. Bir diğer avantajı da soğutma
sırasında kazanılan ısının da tekrar kullanılabilir olması.
Bu tür motorların kullanımı ile elektrik türbinleri, su buharına ve ara sisteme
gerek kalmadan direk kullanılabilinir. (Çin bu konuda ilerleme kaydetmiş durumda
ama kendimizde yapabiliriz.)
D) Senaryolar :
1) Hayvanat bahçelerinde, köylerde, üretme çiftliklerinde ağıllarda, günlük olarak çıkan hayvan dışkıları, MÜB'lerde
kompostolaştırılır.
Bu esnada çıkan metan gazı ile Stirling motorları ile jeneratörlerde elektrik
üretiminde kullanılır.
2) Sosyal tesis jeneratörüne bağlanan Stirling motoru ile yaz döneminde her hafta
buraya aktarılan yakıt miktarı azaltılır. Tesise gelen misafirlerden ve görevli personel atıklarından elde
edilen metan gazı kullanılır.
Elde edilen metan miktarı düşük olduğu zaman, gündüzleri Stirling motoru
aynalarla yansıtılan/toplanan güneş ışığı ile çalıştırılır. Geceleri ise gün
boyunca depolanmış metan gazı kullanılır.
Atıklardan sağlanan kompostlar adanın yeşil dokusuna kullanılır.
3) Köylerde MÜB dağıtımı yapılır. Bu
bölgelerden çıkan yaş çöp oranı azaltılır. Elde ettikleri kompostu organik
tarımda kullanmaları teşvik edilir.
Biyogaz ile çalışan jeneratörler ile tarlaların, sulama elektrik maliyetleri
azaltılır.
4) Süt ve hayvancılık kooperatifine sağlanan MÜB'ler ile tesislerinin enerji ihtiyacının
karşılanması için önayak olunur.
5) Bölgedeki küçükbaş ve büyükbaş hayvan ve tavuk üretimi yapan çiftliklerde
MÜB kullanımı teşvik edilir. Ya da bu çiftliklerden sağlanan hayvan dışkıları,
termik santral için metan eldesinde kullanılır.
6) Çöp depolama alanlarındaki metan elektrik üretiminde
kullanılır.
Bu elektrik TEAŞ'a satılırken, elde edilen sıcak su, yakın çevredeki konutlara sağlanır.
Elde edilen kompost tarımsal üreticilerine sunulur.
7) Motoru modifiye edilmiş otobüsler, çöp kamyonları, iş makineleri ile
tüketilen yakıt miktarı azaltılır.
Ayrıca bu
işlem modifikasyon sonucu olduğundan otobüs ve araç filosundaki yenileme
ihtiyacı da daha uzun bir zaman aralığına dağıtılmış olur.
Yakıt maliyeti
düşürüldüğü için, toplu ulaşımın kuruma olan zarar maliyeti de azaltılır.
8) Tüm atık
su arıtma tesisleri, aynı zamanda birer elektrik üreten santrale dönüşür.
Arıtma tesisinin ihtiyacı üstündeki elektrik, genel sisteme satılır. Ya da
şehir aydınlatmasındaki tüketime karşılık verilir.
9) İlçe belediyeleri, aktarılan bilgi ve
teçhizatla kendi bölgelerindeki semt pazarlarından, marketlerden,
lokantalardan, otellerden ve evlerden toplanan gıda atıklarını kendi
BÜM'leriyle elektrik üretmek ve tesislerinin elektrik ihtiyaçlarını sağlamak
için kullanırlar.
10) Çöp konteynırlarındaki karışık çöp miktarı düştüğünden, geri dönüşüme uygun
çöp oranında artış olmuştur. Hatta çöp konteynırları bu amaçla
ayrımlaştırılmaya başlanmıştır. (Gıda atıkları ve diğerleri diye). Nakliye, depolama ve koruma
maliyetleri de dolaylı yoldan olumlu etkilenmiştir.
11) Gıda artıklarının çok olduğu bölgelerde veya belirlenmiş zaman
aralıklarında (semt pazarı gibi) sırf bu işe tahsis edilmiş çöp kamyonları da
çalışmaya başlamıştır. Bu çöp kamyonları
güzergahları boyunca, marketlerden ve pazarlardan sadece bu tür çöpleri
toplamaktadırlar.
Bu çöpler özel bir alanda "önce
tavşan" işleminden geçirilmektedir. Tavşan işleminden sonra sıkışmış
olan gübreler ve zemin eğiminden sağlanan tavşan sidiği (beton, hafif
eğimli ve oluklu) biyogaz üretiminde PH dengesini ayarlamak
için kullanılır.
Ya da üre
parçalayan bakterilerle tuğla yapımında da kullanılabilinir. (Bu bakteriler sidikteki üreyi parçalarken,
kireçlenme sağlıyorlar. Bir bakıma toprak tuğlayı pişirmek için gerekli ısının
görevini görüyor ve ısı harcamadan aynı düzeyde ve kalite de tuğla yapımına
imkan tanıyorlar)
Özel not: Afrika da ortaokul kız çocukları bir
projeleri ile insan idrarını hidrolize ederek, elektrik jeneratörlerine yakıt
(Hidrojen) sağlıyorlar.
Jeneratörden sağlanan elektriğin bir kısmı elektrolizde, kalanı da aydınlatma
gibi köyün temel elektrik ihtiyacında kullanılıyor.