8 Ekim 2016 Cumartesi

ULAŞIM

Ulaşım ile ilgili mevcut duruma bakarak, daha iyi bir trafik için uygun önerim yok.

Toplu ulaşımı tercih edenlerin sayısı artıyor olsa da, ana arterlerdeki "iş öncesi ve sonrası saatlerindeki tıkanıklar artarak sürüyor.

Bu güzergahlardaki yolları genişletme imkanı az.
Üstelik daha geniş veya çok yol yapılması trafiğe daha çok aracın girmesi ile sonuçlanıyor. Bu bir kısırdöngü olduğu için, trafik için geliştirilen her rahatlatıcı çözüm, bir süre sonra sorunun büyümesine neden oluyor.

Kentteki özel araç kullanımını azaltacak ya da en azından trafiği rahatlatacak niteliklerde araç kullanımını teşvik etmek elimizdeki tek araç.

Batı da kimi şehirler, ana yollar içinde bisikletliler için özel yollar ayırmışlar. Araçların bu alana girmesini de önleyici tedbirler uygulamışlar. Bu şekilde araç trafiğine daraltılan yollar, sürücüler için zulüm haline gelmiş. Bisiklet, elektrikli bisiklet kullanan sayısı artmış.
Yine bazı şehirlerde bazı yollar, benzinli araç trafiğine kapatılmış. Bu şekilde, araç kullanmayı eziyetli hale getirmişler.

Ancak bunlar hemen sonuç vermiyorlar.
İskandinavya ülkelerinde şehir içinde bisiklet ve yaya yollarının kullanımının gelişmesi bile 30 yıllık bir sürecin sonucu.
(Avrupa da bir çok şehrin ortaçağ devamı yolları ve binaları kullanması sonucu kalan dar sokaklarda, araç trafiğini zorunlu olarak azaltmış.)

(Her iki uygulama ve sonuçları hakkında, ilgili birimlerimizin yeterince bilgisi ve deneyimi var.)


Öneri : Eğer yolları genişletemiyorsak, sayısını artıramıyorsak, araç sayısını düşüremiyorsak geriye tek çözüm kalıyor bence: Şehir içinde kullanılan araçları küçültmek.
Bu aracın; ekonomik, kolay kullanımlı, hız sınırlı, sempatik ve güvenli olması gerekiyor.

Bence elektrikli 2 veya 4 kişilik mini araçların, şehir trafiğinde kullanıma girmesi çözümü kolaylaştırır.

Nasıl? Öncelikle belediye birimlerinin şehir içindeki faaliyetlerinde kullanılmak üzere, elektrikli bisiklet veya motosiklet, motor ve tekerlekleri üzerinde plastik-karbon elyafı veya alüminyum borulardan yapılan aksam üzerine, kapalı araçlar yapılır.
Belediye birimleri şehir içi hareketlerinde bu araçları kullanır. Amaç toplumun zihinsel ve görsel olarak bu araçlara alışmasıdır.
Bir süre sonra, kent içi trafiğin yoğun olduğu bölgelerde, belediye otoparklarında  bu araçlar, araçlarını bırakan otomobil sahiplerine, yakıt maliyetine kiralanır. Amaç, sürücülerin bu araçlara alışmasıdır. Kiralanan aracı getiren, kendi aracını alır.

Otoparklarda, yol kenarlarında (güneş-rüzgar enerjili) bu araçları şarj için istasyonlar kurulur. Bu istasyonlar trafiğin yoğun olduğu güzergahta yoğunlaştırılır.
Aynı uygulama, şehir dışından şehre yoğun giriş yapılan yerlerde de yapılabilir.
Mesela,sanayi bölgelerine çıkan yollar üzerindeki uygun alanlarda araç otoparkı açılır. Akşam iş dönüşü araçlarını buraya bırakanlar, sabah kiraladığı aracı bırakarak, kendi aracını alır.
(Bu kısmın geliştirilmesi lazım, uygun yerler konusunda bilgim yetersiz.

Sıkışık yol üzerindeki bir şerit sadece bu araçlara ayrılır. Bu şekilde diğer sürücülerde mini araçları kullanmaya zorlanır.

En son maliyetini karşılayacak kadar tasarruf ve/veya gelir sağlayan araçlar, ikinci el olarak satışa sunulur. Fiyatları ucuz olur, kişi bazında (tc kimlik no) ile satılır. Burada amaç bu araçları trafiğe sokmaktır.

Araçların özelliği: Normal araçlara göre daha ince ve kısa olması önemli. Ayrıca yük taşımak istenirse, araç arkasına eklenebilecek 2 tekerlekli sepetleri de bulunacak.
(Yük veya ek-akü taşımak için)

İkinci bir öneri ise
(Bir arkadaşımın bilgilerinden faydalanılarak ); ticari araç taksi kullanımını artırmak.  Bunun için önce taksilerin faaliyet maliyetlerini düşürmek gerekiyor.
Taksilerdeki masraf kalemleri; Yedek parça, Sigorta, ÖTV, Yakıt...
Bunlardan yakıt konusunda direk destek sağlanabilir. Çünkü taksilerin çoğu motorin
(dizel motor) veya gaz kullanıyor. (Çöplerden elde edilecek biyogaz ya da zenginleştirilmiş biyogaz ile....)

Taksilerin yakıt maliyetlerini azaltacak, ayrıca trafik akışını rahatlatacak ikinci uygulama ise, günlük hareketin yoğun olduğu merkezlerde "taksi cepleri" oluşturmak.
Böylece gar ya da merkez çarşı çıkışında yol kenarında beklemek yerine, bu ceplerde bekleyen taksiler, trafiği engellemediği gibi, müşteri bulana kadar da trafik içinde gezinmeyecek.

Üçüncü bir öneri ise; bir den çok kimsenin aynı taksiyi kullanmasına olanak sağlamak.
Dolmuş mantığını engellemek için, taksinin ön camının sağ tarafında ışıklı bir levha üzerinde taksinin hangi güzergahta yolculuk ettiği belirtilir.
İlk yolcunun verdiği bu bilginin yanında araçta alınabilinecek yeni yolcu sayısı da belirtilir.
Bir taksinin alacağı farklı yolcu (veya grubu) sayısı 3 ile sınırlı olmalıdır.  Aynı güzergahta gidecek birisi, yolun uygun olması durumunda, taksiye biner. Her yolcu için bindiği andan itibaren ayrı bir sayaç çalışır. Yolculardan inme durumunda, birlikte alınan yol mesafesi yolcu sayısına bölünür. İnen kişiden kullandığı mesafeye göre ücret alınır.

Örnek:
1) A ve B yolcuları, Gar'dan, Milli kütüphaneye gidiyor olsun. Bindiği zaman standart taksimetre açılır. Şoför önceden hazırlanmış ana hat lokasyonları bilgisini ufak bir tablet, cep telefonu veya benzeri bir uygulama ile sağ önceki gösterge paneline girer. Araçta kaç yolcu
(grubu) olduğu bilgisini de girer. "Merkez- Milli kütüphane - 2 (kişi alabilirim)"
2) Yol üzerindeki bir x mevkide C yolcusunu alır, gösterge "Merkez-Milli kütüphane - 1
(kişi alabilirim)" şeklinde olur.

3) C yolcusu merkezdeki otobüs duraklarında iner. C yolcusu için açılan sayaç,
(Taksi ilk açılış/2+ (Birlikte alınan mesafe ücreti)/2) şeklinde, C yolcusunun payına düşen miktarı belirler.
İlk binen A ve B yolcuları bu şekilde
(Taksi ilk açılışın yarısı+ x mevkiye kadar olan ücretin tamamını + x mevki, merkez arası ücretin yarısını+ Merkez - Milli Kütüphane arası mesafenin tamamını öderler.)

Eğer yolcu sayısı 3 olsaydı, ortak alınan mesafeler bu sefer 3'e bölünerek hesaplanırdı.

Burada amaç, ticari araç maliyetlerini özel araç kullanımına tercih edilecek düzeyde aşağıya çekmektir.
Eğer ilk yolcunun çok acil işi var ise, yeni yolcu alımını istemediğini belirterek, tüm maliyeti tek başına da yüklenebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder