8 Ekim 2016 Cumartesi

KENTSEL ATIKLAR ve GERİ DÖNÜŞÜM

Tüketime dayalı ekonomik büyüme modelinde; daha fazla tüketim yapmak ekonominin gelişmesi için gerekli şart haline gelmiştir. Tüketim ise daha fazla çöp üretmektir.
Çöp sorununun çözümünde, önce bu alışkanlıklarla mücadele etmek zorunluluktur.

(Tüketime dayalı ekonomik model, 1929 buhranıyla zemin bulan ve 1945 sonrası Keynes’in ekonomik bakışı ile ülkelerce benimsenmiş bir geçmişi vardır.
Yani topu topu 60-70 yıllık bir ekonomik modeldir. Temelinde endüstri çağının üretim modeli ve bunu destekleyecek tüketim-ihtiyaç alışkanlıkları vardır.
Günümüzde yaşanan bir çok ekolojik ve ekonomik sorunun temelinde de bu politikalar vardır. Çünkü kaynakların bol, nüfusun üretim kapasitesine göre az (2 milyar)  olduğu  dönemin ekonomik modelidir.)

Tasarrufun ilk şartı; aynı ürünü tekrar tekrar kullanabilmektir.

İkinci gereği ise, hareketliliktir.
Günümüzde sermayeden, işgücüne, iş yerinden çalışma saatlerine kadar her şey hareketli… Hareketlilik, esneklikten dolayı ekonomikliği artırıyor.  
Üçüncü şartı ise atıl kaynakların kullanılmasıdır. Yatırıma başlanacağı zaman önce eldeki atıl kaynaklara bakmak gerekiyor.
Aynı işi daha verimli yapabilecek yeni bir teknoloji yerine, eldeki imkânlar öncelikli olmalıdır.

(Verimlilik, şirketler açısından; daha az kaynakla, daha çok gelir sağlama anlamındadır. İskandinavya ülkeleri açısından ise, çalışanlara daha fazla sosyal zaman imkânı sağlamaktadır.)

Ancak bir kamu hizmeti kurumu açısından verimlik, kâr amaçlı şirketlerinki ile aynı tanımda ve koşullarda olmamalı. Sürdürülebilirlik açısından bu durum, özellikle kaçınılmazdır.


2015’de çevre ve kentsel atık konusunda, “en başarılı toplumsal farkındalık kampanyası” ile Guinness kitabına giren Coimbatore (Hindistan) şehri, geri dönüşüm oranını artırırken,  kentsel atık yönetiminde güçlü bir deneyime sahip olmuş.
(Bu çalışmada ağırlıklı olarak EPFL - İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’nün  Municipal Solid Waste Management in Developing Countries kursunda verilen bilgilere dayalı bir yaklaşım kullandım.)

Kampanya; “Çöp üretmekten kaçın, tekrar kullan, dönüştür, geri kazan, at” hiyerarşisi altında geliştirilmiştir.
Kampanya çöpler üretimini azaltılmış ve geri kazanım süreci ile düşük gelirli kesimlere ek ekonomik imkânlar oluşturmuştur. Bu sayede toplumsal destek sürekliliği de sağlamıştır.

Çözüm önce çöpe ve atıklara olan bakış açısını değiştirmekle başlıyor.
“Atık bir sorun kaynağı değil, sürekliliği olan bir ekonomik kaynaktır.”
Atık-çöp konusunda sorunu hafifletecek çözüm, düşük gelirli kesimler için fırsata dönüştürecek sosyal politikalar ve projelerle mümkün.
Geri dönüşüm oranı düşük çöpleri üretenler, gene bu gelir düzeyindekiler oluyor. Bu yüzden sürekli desteğinin en fazla sağlayacağı grupta bunlar.
(Gelir seviyesi düştükçe, su oranı yüksek (meyve-sebze atığı)atık oranı artıyor. İstatistiksel olarak, yüksek gelirli bölgelerden daha fazla geri dönüşüme uygun ambalaj malzemesi, kağıt, cam ve metal toplanıyor.)

Ayrıca insanlar sosyal kampanyalarda, ne kadar iyi niyetli ve kararlı olsalar da, bu işlerinden net bir fayda sağlamadıklarında, zamanla ilgilerini ve enerjilerini kaybediyorlar.

Çöplerin karışık olması, gıda artığı çöplerin akışkan yapısından dolayı, diğer çöplerin geri dönüşüm oranını da azaltıyor.
 
Bu da çöpleri, koku ve sağlık riski kaynağı olarak,  “benim arkamda/bahçemde değil” mantığı istenmeyen ürünlere dönüştürüyor.

Bu bakışı değiştirmenin yolu; çöpü, kişilerin ve kurumların gözünde “sürekliliğine güvenilir ekonomik kaynağa dönüştürmekten” geçiyor.

Atık konusunu sosyal desteklerle finanse edilmiş  bir proje haline dönüştürmek gerekiyor.

Çöp konusunda yapılması mümkün olan uygulamaların başında, çöplerin kaynağında ayrıştırılmasını sağlayacak-artıracak projeler geliyor.

Önerim de
(bana göre) geri dönüşümü en gerekli olan, gıda kökenli artıklar üzerinde yoğunlaşıyor. Çünkü diğer atıkların toplanmasını, ayrıştırılmasını da kolaylaştıracak, geri dönüşüm oranlarını artıracaktır.

Sorun: Çöplerin karışık olarak konteynırlara atılması ve bu şekilde toplanması sorunumuz.
(Bu geri dönüşümü mümkün olan atıkların toplanmasını ve ayrıştırılmasını da zorlaştırıyor.)

Gıda Atık kaynakları: Evlerden çıkan yiyecek artıkları, marketlerden ve meyve-sebze hallerinden çıkan ekonomik ömrünü tamamlamış yaş meyve ve sebzeler, semt mahalle pazarlarından kalanlar ile restoran, lokanta, otel, pastane gibi gıda üretimi ve/veya satışı yapan işletmelerden kaynaklanıyor.

Ayrıca kesimhanelerden (kırmızı veya beyaz et), mezbahalardan, semt bölge balıkçılarından ve balık halinden (ekonomik ömrünü tamamlamış) hayvansal atıklarda çıkmaktadır.

A) Atık maliyeti:
Mevcut durumda atıkların maliyetini,  konteynırdan alınması ile depolama alanına kadar gerçekleşen süreçlerin toplamı olarak ele alıyoruz.
(Araç maliyeti, İşçilik Maliyeti, Amortisman, yakıt, zaman, vs) Buna ek olarak, toplanmış çöp için yapılan depolamanın maliyeti de üstüne ekleniyor (Arazinin arsa maliyeti, sızıntı suların çevre maliyeti, düzenli depolama işçilik ve donanım maliyeti, sızıntı suları engelleyecek zemin, yağmur girişini engelleyecek örtü, metan gazı bacaları ve bunların sera gazı etkisi maliyeti, sağlık maliyeti, vs.)  Bu rakamı net saptamanın en kolay yolu, bir yıl boyunca çıkan çöp ve bu çöp için yapılan toplam masrafa bakmak oluyor.

Bir bölgeden çıkan çöp miktarı genel olarak azalmaz. Hatta nüfus artışına paralel olarak artar.
Geri dönüşüme yönelik kampanyalarda sonucu, toplanan çöp miktarındaki düşüş ile belirlemek mümkündür. Bu da sağlanan tasarruf miktarını gösterir.
Bu tür tasarruflar, aynı konunun çözümünün geliştirilmesinde kaynak olarak kullanılmalı.

Atık-çöp konusuna her zaman siyaset üstü bir konu olarak yaklaşmak, bu konuda en çok tavsiye edilen bakış açısı.

(Bu noktadan sonra finansman konusuna bakılması, sonra devam edilmesini tavsiye ediyorum.)

B) Sosyal Farkındalık Projeleri:

Elbette vatandaşların katılım için önce ikna edilmesi gerekiyor. Bu kısa vade de yürütülen kampanya, afiş, medya çalışmaları mümkün gözükse de, uzun vade de sürekliliği olmayacaktır. Katılımcılar bir süre sonra ilgilerini kaybedeceklerdir.

Bu nedenle katılıma özendirici çalışmaların da eklenmesi gerekmektedir. Bunların bir kısmı, psikolojik bir kısmı ekonomik ödüllere dayalı olmalıdır.

Psikolojik Ödüller: Çöpleri kaynağında ayrılmaya ve belediyelerle sürekli işbirliği yapmaya teşvik etmek için, en başta tüm verilerin şeffaf olması gerekmektedir.

1) Bu amaçla oluşturulan bir web sitesinde, hangi bölgeden ne kadar gıda atığı toplandığı, ne kadarının kaynağında ayrıldığı, ne kadarının ise karışık olduğu belirtilmeli.
Bu bilgiler düzenli olarak
(mesela haftalık) belediyelerce veya ilgili birimlerce güncellenmeli. Aynı periyotlarla basına bilgi verilmeli, periyodik çıkan kurumsal yayınlara eklenmeli.

2) Bölgelerin başarı durumları, kamuoyuna duyurulmalı.
Sağlanan tasarrufların-gelirlerin belirtilen bir oranı, bölgenin
(semtin, mahallenin) alt yapı ihtiyaçlarına harcanmalı. Bu harcamalarda web sitesinde yer almalı.

3) Sağlanan tasarrufların-gelirlerin bir kısmı sosyal yardımlara kaydırılmalı ve bölgedeki ihtiyaç sahiplerine, bu şekilde ne kadar destek verildiği bilgisi de eklenmeli.

Örneğin; A bölgesinde bir ayda toplanan çöplerden sağlanan X TL tasarrufun, yüzde 25'i bu bölgedeki
(muhtarlıkça belirtilmiş) muhtaç durumdaki hak sahiplerine (100 aileye, 150 kişiye, vs), Sosyal Yardım olarak (toplu taşım kontörü) dağıtılmıştır.

Buradaki amaç, bireylerin bu eylemleri ile yakın çevrelerindeki birilerine fayda sağladıklarını hissetmeleridir.
(Yoksa yukarıda belirtilen hizmetler ve destekler zaten başka isimler altında yapılıyor.)
Ayrıca bu yaklaşım, konuyla ilgilenmeyenler üzerinde sosyal baskı da oluşturacaktır.

4) Sağlanan tasarrufların bir kısmı, bölgedeki kamu binalarının
(cami, okul gibi) bakım ve onarımlarında da kullanılmalıdır.  Hatta kimi bölgelerde, ihtiyaç sahibi az ise bu meblağ, aynı veya yakın bölgelerdeki çocukların bazı okul ihtiyaçlarının desteklenmesinde de kullanılabilir.

5) Bölgedeki vatandaşların bu konuda daha neler yapılabileceği şeklin de görüşleri alınmalı ve çoğunluk oluşturan, görüşler uygulamaya konmalı. Uygulanan görüşlerin sahipleri de duyurularak, onura edilmeliler.
(Uygulanamayan ama yüksek talep gören önerilerde, öneri sahipleri ile belirtilmeli ve neden uygulanamadığı bilgisi ile bunlarda paylaşılmalı. Ancak bu tür bir çalışma, belediyenin birkaç birimi tarafından yürütülebilinecek bir çalışma değil. Her belediyenin bu konuda kendi alt birimini kurması, o da olmuyorsa muhtarlık bazında bir web ara yüzü ile muhtarın katılımı ile sağlanmalı.)

Maddi Ödüller:
1) Çöp toplayıcıları:
Her bölgede çöplerden geçimini sağlayan kişiler var. Her ne kadar, kimi geri dönüşüm firmaları bu kişilerin varlığından ve faaliyetlerinden rahatsız olsalar da, aslında rahatsız oldukları; kâr marjlarının düşmesi.
Sonuçta şirketler gene bu kişilerden gelen geri dönüşüme uygun atıkları, biraz daha maliyetle de olsa alıyorlar ve işleyerek kâr elde ediyorlar.

Bu kişilerin ortak özelliği bölgelerindeki çöplerin durumu hakkında bilgi sahibi olmaları. Yaptıkları işi toplumsal tepki yüzünden hoş bulmasalar da, birçok insanın çekindiği- iğrendiği bir işi yapıyorlar.

Sosyal sigortaları ve güvenceleri olmayan, sosyal yardıma ihtiyaç duyan gelir düzeyine sahip bu kişilerin işgücünü ve bilgilerini, özellikle atıkları kaynağında ayırma konusunda,  kullanmak faydalı olacaktır. 

Çöp toplayıcılarının Çalışma Şekilleri:
   a)Her semtin, bölgenin sahiplenildiği bir sistem var. Çöp toplayıcıları sadece kendi bölgelerindeki çöplerden, geri dönüşüme uygun atıkları topluyorlar.
   b) Üç tekerli bisiklet kullanıyorlar. Bisiklet genelde kiralık.
Bölgedeki çöp toplayan aracı firmadan, günlük kazançlarının %5-10 gibi bir rakamına kiralıyorlar.
   c) Bölgelerde koku ve diğer nedenlerle, bu çöpleri toplayan ve satın alan kişi-depo sayısı az. Bu da toplanan atıklar üzerinde, keyfi fiyat politikalarına imkân sağlıyor.
   d) Bölgedeki depo sayısının az oluşu, çöp konteynırlarından ve çevreden sadece kaliteli olanların toplanmasına neden oluyor. Dönüşüm imkanı olsa da, ağırlık ve hacim sınırlaması nedeniyle bisiklet arabalarına tüm çöpler alınmıyor.

Neler Yapılmalı?
  a) Bu kişileri
(semt-mahale) bölge bazında örgütlemek, belediye tarafından çöp toplamaya hakkı olduğunu belirten bir kimlik sağlamak, iş güvenliği desteği verecek iş elbiseleri ve araçları temin etmek ilk adım olacaktır. (bu elbiseler haricindekiler kaçak toplayıcı statüsünde olacak, bu malzemeler sosyal yardım olarak muhasebeleştirilebilinir)

 
b) Bölge de (geri dönüşüme uygun çöp toplayan) depo sayısını artırmalı.
Gerekirse bu konuda geri dönüşüm firmaları ile protokol imzalayarak, belli standartlarda geçici depolama merkezleri oluşturulabilir. Atıklara bir fiyat standardı getirilir. Ya da geri dönüşüm firmalarının, bölgelere düzenli gezen bu tür atıkları toplayan araçlar kullanması sağlanır.

  c) Eğer özel sektör işbirliği yapmakta isteksiz ya da yetersiz ise, bu amaçla çalışacak belediye araçları düzenlenir.
Bu sistemde toplanan atıklar, geri dönüşüm firmasına belediye araçları tarafından götürülür. (Zaten öyle yapılıyor gibi ama…) Geri dönüşüm firmasından, teslim edilen atıklar için para alınır. Bu para çöp toplayıcıların haftalıklarına eklenir.

Not: b ve c maddelerinde amaç, toplanan dönüşüme uygun atık miktarını ve çeşidini artırmaktır. Çöp toplayıcısın bir bölgeyi sabahtan akşama kadar tarama imkânı en fazla 2 defa oluyor. Bisiklet kasası dolunca, bunu depolama alanına götürüp, kasayı boşaltıyor.
(Topladığı miktarın bedelini ihtiyaca göre hemen veya aksam hesaplaşmasında alıyor.) sonra 2nci tura çıkıyor.
En yüksek geliri istediği için, kenarda yol üzerinde gördüğü küçük ya da çok kirli olanlarla ilgilenmiyor.

Eğer depo sayısı artarsa ya da geçiş saati ve güzergahı belli olan birkaç kamyon-kamyonet olursa, gün içinde belki 3-4 defa boşaltma yapma imkanı olacak.
Bu da atık toplarken seçiciliği azaltacaktır.

Geri dönüşüme girmeyenler:
Çöp olarak sadece geri dönüşüme uygun olanlar değil, dönüşüme girmeyen atıklar içinde bir pazar oluşturmak gerekiyor.
 
Örneğin, çöp kenarına bırakılan mobilyalar, yataklar, tekstil ürünleri gibi…
Yataklar parçalanıyor, yay demirleri alınıyor, sünger ve tekstil etrafa dağılıyor.
Mobilyalar, dolaplar kırılıyor. Çöp kamyonları açısından da, sıkıştırma vincini zorladığı için, istenmeyen ürünler bunlar.
Ya da kapı, pencere, zemin değiştiriliyor; eski camlar, pimapenler, kapılar, parkeler çöpe atılıyor.
Cam haricindekilerin geri dönüşüm imkanı dar olduğu için, oldukları gibi bırakılıyorlar. Camlarda büyük ise bırakılıyor. Taşımak için kırmakta, riskli bulunuyor. Kırıldığı yerde kalıyor.

Bu tür ürünlere bakıldığı zaman, çoğunun birkaç onarım ve temizleme ile“tekrar kullanıma” alınabilinecek ürünler olduğunu görebiliyoruz.
Bunların da ayrı olarak toplanması ve “geri kullanım birimlerine” kazandırılması mümkün olabilir.

Çöp toplayıcılarının bilgilendirmesi ile bu tür çöpler, fazla zarar görmeden saptanabilir. Daha sonra “geri kullanım birimleri” şeklinde belediyelerce organize edilmiş ve teçhizat sağlanmış atölyelerde bunlar onarım ve yenilemeden geçirilebilir. Daha sonra ihtiyaç sahibi kişilere-ailelere sosyal yardım olarak verilebilir.

Bu tür atölyelerde çalışacak kişiler, bir sosyal proje kampanyası ile bölgedeki gönüllü katılımcılardan sağlanabilir.
(Sokaklara bakıldığında, aktif olarak günlük bilgi alabileceğimiz başkaları da var,  sokakları süpüren, park ve bahçelerin bakımlarını kamu görevlileri gibi.)  

2) Şehir Sakinleri:
Bazen bir kampanya başlıyor. Basında haberleri çıkıyor, birkaç uygulama görülüyor. Sonra kampanya habersizce bitiyor. Çünkü vatandaşın ilgisi azalıyor.

Örneğin, atık yağların toplanması, otel-lokantalardan köpek maması kampanyaları adı duyulan ama uygulaması pek görülmeyen çalışmalar.
Hala lavabolardan tonlarca atık yağ kanalizasyona karışıyor.

Bu tür bir çalışma başladığında da, durumu şüphe ile karşılıyor. Geçici bir çalışma olarak değerlendiriyor. Katkısı ve ilgisi de bu şekilde oluyor.
Sonuç, vatandaşların katılımı, çalışmanın sürekliliğine ve vatandaşın yaşamına olumlu maddi geri dönüş yapmasına bağlı.

Çöp toplama maliyetini (yakıt ve zaman) azaltmak için, kamyonlara en kısa güzergâh üzerinde toplu konteynırlar uygulaması yaygın.
Yani çoğu yerde konteynırlar, 2’li 3’lü olarak bulunuyor. Bu durumdan faydalanmak mümkün.

Gıda atıklarının ayrılması: En iyi yol, çöp konteynırlardan bir tanesinin sadece gıda artıklarına ayrılması olacaktır.
(Cam-metal gibi ayrılan çöp geri dönüşüm kutuları gibi)
Başlangıçta bu uygulamaya fazla destek verilmeyecek olsa da, “psikolojik ödüller” kısmında belirttiğim uygulamaların sürekliliği ile bu destek sağlanabilir.

a)Evlerden toplanan atık yağlar için; 2 litre ya da kilogram karşılığında, 1 ulaşım kartı verilir.
(3-5 kartları gibi... Atık sulardan bir kilo yağı arıtmanın maliyetine göre, uygun bedeller saptanabilir.)

İşleyişi:
Bu sistemde bağımsız çöp toplayıcılar ve/veya sokakta görev yapan kamu personeli aktif roldedir.
Bu alanda yetkili kılınanlar, yetkilerini belirten bir tanıtım kartı ile çalışırlar.
Bölgelerin muhtarlıkları ile koordineli çalışılacaktır.
Proje de kimlerle çalışılacağı belirlendikten sonra, bölge halkına duyuru yapılarak atık yağların hangi noktalara bırakılacağı ve bunların hangi aralıklarla toplanacağı belirtilir.
Duyuru esnasında, neden bu tür bir uygulama yapıldığı da açıklanır.
(Mesela, bölgeden gelen  x litre yağ yüzünden, şu kadar içme suyu kirleniyor şeklinde...)

Toplanacak atık yağların litresi için bir bedel tayin edilir. Bu bedelin ulaşım kontörü olarak verileceği duyurulur.

1) Toplayıcılar, haftanın belli zamanlarında evlerden topladıkları yağlar karşılığında, kimlerden ne kadar aldıklarını not ederler. Not bilgisinde kişinin adı-soyadı ve adresi ile iletişim telefon numarası olur. Ne kadar yağ alındığını gösteren bir "alındı makbuzu" ilgili kişiye verilir.

2) Muhtarlık gözetimindeki depolama merkezinde
(belediye tarafından sağlanmış bir konteynır içinde gibi) bu yağlar depolanırken toplayıcı tarafından alınan notlar, muhtara teslim edilir.

3) Muhtar, toplayıcının, toplanan miktarın bilgilerini sisteme girer. Toplanan yağ miktarının
(gene arıtma-temizleme maliyetlerine göre saptanmış) bir yüzde oranında ulaşım kontörü alacağı, yağ toplayıcının hesabına geçirilir.

4) Sisteme kaydı girilen bilgilerin teyidi
(ve aynı zamanda sisteme güven duyulmasını sağlamak için). Önce günlük daha sonra haftalık olarak bir belediye personeli tarafından, alınan yağlarla ilgili bilgi verilir. Eğer kaydedilen bilgi ile beyan edilen arasında tutarsızlık var ise konu not edilir ve incelemeye alınır.
(Bir çok personel için, iş yoğunluğu esnasında bu tür işler angarya olarak değerlendirilebilir. Ancak gerek halka inen bir hizmet anlayışı, gerek ise karşılıklı güven çerçevesinde sistemin işlerlik kazanması için bu konuda titiz olmak şart.)

Vatandaşa ay sonunda, belirlenen bir tarihten veya miktardan sonra bu alacağını, kimlik ve adres beyanı ile ulaşım kartına yükleyebileceği en yakın yükleme merkezi bildirilir.
(Vatandaşın ilgisini kaybetmemesi için bu sürenin uzun ve miktarın da fazla olmaması önemlidir.)

5) Aynı bilgilendirme işlemi toplayıcı içinde yapılır.

6) Muhtarlık konteynırlarındaki biriken yağ miktarı sistemden takip edilir. Sınırlanan miktara ulaşınca, belediye aracı tarafından alınır.

7) Toplanan yağlar, biyodizel'e ve gliserine dönüştürülür. Dizel çöp kamyonları ve araçların yakıt ihtiyacı olarak kullanılır. Gliserin makine dişlilerine ya da temizlik maddesi yapımında
(Sodyum veya potasyum tuzları ile reaksiyona sokularak, sabun yada arap sabunu) kullanılabilinir. Veya bu tür üretim yapan şirketlere, temizlik maddesi karşılığı verilir.

(Atık yağları Biyodizel'e dönüştürmek kolay ve ucuz bir kimyasal işlem, en zor kısmı ilk süzme aşaması oluyor. Bu aşamada kumlu sistem kullanılırsa, daha sonra süzülen parçacıklar ve yağlı kum, biyogaz üretiminde de kullanılabilinir.)

Sokaklardaki gelişigüzel atılmış çöplerin temizlenmesi
 Sokaklara baktığımızda
(gıda) ambalaj atıkları başta olmak üzere, petrol kökenli bir çok malzeme olmaktadır.

Direk çöp konteynırlarına atılmadıkları gibi, düşük ekonomik değerlerinden çöp toplayıcıları da ilgilenmiyor.
Sokak temizliğinden sorumlu işçilerde, dağınıklıklarından dolayı bunları toplayamıyorlar.
Zamanla doğal güçlerle parçalansalar da, süreç yavaş. Her gün yeni atıklar ekleniyor üstelik.
Geçici kampanya ve uygulamaların etkisi de geçici oluyor.
Ülkemizdeki çevreyi kirletmeye karşı olan cezai yaptırımlarda yetersiz etki gücünde. Bireysel kirleticilere karşı ciddi bir yaptırım gücü yok.

Hindistan, Afrika ve Güney Amerika'daki çalışmalardaki etkinlikleri düşünülürse, çocuklar ve gençler bu konuda bir çözüm üretmede faydalı olabilir.

Yapılacak çalışmalar, halen gerçekleştirilen "temiz deniz-kıyı kampanyaları" ile benzerdir. Farkı ise sıklığı ve sürekliliğidir. Her iki çalışmadan önce gerçekleştirilecek kişiler arasında; yürütülecek kampanya ve hedefleri hakkında, bir sosyal psikolog güdümünde ön çalışma yapılmalıdır.

Çocuklara Yönelik:
Teşvik amacıyla gene maddi değer olarak para olabileceği gibi, özel hediyeler de olabilir.
(Mesela tüm katılımcılara, spor ayakkabısı, forma ve top + ek performans hediyeleri gibi…)
Bazı kesimler, bu işlerde
(sokaktaki) çocuklarının kullanılmasını olumsuz olarak değerlendirse de, bu çöplerin, bu çocukların bulundukları ortamda bulunması daha büyük bir olumsuzluktur.

Uygulama:  Bu amaçla önceden belirlenmiş dönemlerde ve bölgelerde
(genellikle yaz dönemlerinde) sadece çocuklara yönelik kampanyalar düzenlenir.
Yapılacak kampanya bilgileri bir hafta kadar önceden bölgede duyurulur. Kampanya başlangıcında katılacak çocukların listesi hazırlanır ve eldivenler sağlanır.
En fazla "katılabilecek çocuk sayısı sınırlı" olmalıdır. (Misal 25 çocuk)

Semt, bölge hatta ekip yarışmaları biçiminde çocukların getirdikleri tüm atıklar, gruplandırılarak alınır.  Çocuklara verilecek ödülün bir maddi tabanı vardır. Toplanan miktarın artması ile bu meblağ da artacak şekilde olmalıdır. 
Tüm bu koşullar kampanya öncesinde belirtilmelidir.

(Mesela her çocuk için 5 TL veya değerinde ulaşım kontörü ile başlar. Toplanan miktar kişi başına 3 kiloyu geçince, her kilo için çocuk başına 10 kuruş eklenir, gibi)

Burada birkaç amaç vardır
a) İlki bölgede ulaşılamayan çöplerin toplanmasıdır.
b) Çocuklara, "iş kavramı" hakkında bağımsız fikir vermektir.
(Günümüz gençlerinin önemli bir sorunu iş beğenmemek, kendilerine yakıştıramamak. Oysa iş iş'tir. Bu tür etkinliklere dahil olup fayda  sağlayanların, ileriki dönemlerde daha az seçici oldukları görülmüştür. Üstelik bölgelerinde çöp toplayarak geçinen kişilere olan yaklaşımları da olumluya kaymıştır).
c) Çocuklar arasında, "ortak amaçla çalışan sosyal birlik duygusu" oluşturmak.
d) Fayda sağlayan çocuklar, başka kamu sosyal etkinliklerine de katılmaya eğilimli olmaktadır.
e) Çevrenin temizlenmesi ve olumlu etkileri hakkında yapılan konuşmalar ve bu çabalarının ödüllendirilmesi, çevreyi koruma bilinci üzerinde daha olumlu etki yapmaktadır.
f) Bu konudaki sosyal görgü de etkilenmektedir. Bazen, bir çocuğun yerdeki pet şişeyi alıp çöpe atmasını engelleyen şey, bunu yaparken görülüp ayıplanma endişesi oluyor. Bu önyargıların kırılmasında faydası oluyor.
(Çocuğunun elini çöpe değmesini istemeyen ebeveyn, benzer çöpü sokağa gönül rahatlığı ile atabiliyor oysa)

Gençlere Yönelik: Gençler sosyal farkındalık kampanyalarında sadece maddi değil, manevi kazancıda göz önüne almaktadırlar. Hatta çoğunda sağlanan imkanlar, farklı faydalı bir iş yapmış olma duygusu güçlüdür.

Bu konuda gençler, çocuklara yönelik kampanyalarda düzenleyici, yönetici olarak rol alabilirler.

Yine toplumun çok ziyaret ettiği ve kirlettiği İnciraltı, Kordon gibi bölgelerde kirlilikten korunacak şekilde eğitilmiş ve donatılmış
(plastik eldiven, önlük gibi) olarak çöp toplama kampanyaları yapılabilir.
Ancak bu kampanyalarda ana amaç çöpleri temizlemek değil, toplumsal görgü kaynağı olacak şekilde "örnek olmak" olmalı.

Bu amaçla;
a) Kişilerin kampanya dahilinde çalıştıklarını gösteren, her hangi bir bilgilendirici işaret taşımamalılar.
Kendilerine sorulduğu zaman, bağımsız bir arkadaş grubu olarak, toplum faydasına yaptıklarını belirtmeliler.

b) İkincisi, işlerini kirleticilerin bulunduğu ve onların göreceği şekilde ama hiçbir şekilde olumsuz bir tepki ve yargı vermeden yapmalılar. Aralarındaki iletişimde ise örnek yardımsever yaklaşımlar ve tutumlar olmalı.

c) Üçüncüsü; katılım ödüllerini farklı bir ortamda almalılar.

d) Ya da oradaki topluluğa karışıp tutumları ile örnek olabilirler.
(Mesela; İnciraltı da, 25'lik gruplar halinde bölge, mıntıka temizliği yaptıktan sonra kendi mangallarını yakmaları gibi... )

Bu uygulamadaki amaçlar,
a) İlk amaç, uygulamasındaki katılımcılar açısından güvenli ortam oluşturmaktır. Kalabalık bir grubun üyelerine, vatandaşın sert, olumsuz tepki gösterme ihtimali düşer.

b) İkincisi, kendi çöplerini başkalarının toplamasından rahatsız olmalarını sağlamaktır.
(Her ne kadar etkinlik sırasında, bakıp bakıp gülme ve kendi aralarında dalga geçip, etrafı  daha da kirletmeleri olası olsa bir sonraki kirletme eylemleri  hakkında daha farkında olacaklardır. Eylem sırasındaki bu olumsuz davranışları, özbenliklerini koruma amaçlı doğal bir tepkidir.)

c) Üçüncüsü; topluma örnek olmaktır.
(Toplumun bazı kesimlerindeki bakış; çevreyi temizleme işinin kamu kurumunun sorumluluğu olduğu yönünde... Kurumun bu işi, bir zorunluluk ve gelir karşılığı yaptığı fikrine sahipler. Aslında temel mantıkları, "Parasıyla değil mi?" sorgusuyla özetlenebilecek, tüketici zihniyettir. Onlara göre belediyeler ve işçileri, para aldıkları için bu işin yükümlülüğü altındadırlar.)

Bu nedenle, bu tür bir etkinlikte belediye kimliği geri plana atılmalı ve etkinlik bireylerin çevreye ve topluma karşı olan sorumlulukları olarak ele alınmalıdır.

C) Evsel (ve kurumsal) Gıda atıklarının değerlendirilmesi
(Yaş meyve, sebze atıkları, yemek artıkları, ağaç, bitki atıkları, mezbaha atıkları)

Bu tür atıkların değerlendirilmesi için kullanılan bir çok yol içinde, en verimli ve katma değeri en yüksek yolun; bu atıklardan" metan içerikli biyogaz" üretimi olduğunu düşünüyorum.
Çünkü
a) Sadece enerji elde edilmiyor, aynı zamanda bitkiler için zengin bir kaynakta kompost olarak üretiliyor. Yani kendi kaynağını destekliyor.
b) Ayrıca uygulanabilirliği geniş. Geniş bir alanda ve toplum tabanında uygulamak mümkün.
Çöpün yakıt kaynağı olarak değerlendirilmesinde başka yöntemler de vardır. Ancak çoğunda tesis, ekipman ve teknoloji ihtiyacı vardır.

Ek bilgi:
Oksijenli ve oksijensiz olan kompostolaştırma tekniklerine ek olarak başta (Eisenia Foetida) Kompost Solucanı olmak üzere 5 tür solucan, bitkisel kökenli atıkların kompostolaştırılmasında






ve Siyah Asker Sineği larvaları hayvansal organik atıkların bertaraf edilmesinde başarı ile kullanılıyor.
Solucanların daha sonra değerlendirilmesi ancak kanatlı hayvan yemi olarak mümkün iken, Asker Sineği pupalarının hayvan yemi ve katkısı olarak, balık çiftliklerinde de kullanımı mümkün
(%40 protein, %30 yağ içeriği ile) 





Biyogaz yüksek oranda Metan (%60-65 arası), Karbondioksit (%25-33 arası) kalanı ise su buharı, kükürt ve azot gazlarından oluşuyor. (Biyogaz havadan daha hafiftir ve havaya göre yoğunluğu 0.94 kg/m3, oktan sayısı yaklaşık 110, yanma sıcaklığı 700C, alev sıcaklığı 870 C ve ısıl değeri 5.96 kWh/m3 olan bir gaz karışımıdır.)
Metanı, önce su içinden geçirerek, ardından boraks tuzlarından saflaştırmak mümkün.
(Su karbondiokist ve kükürt gazlarını ayırmak için, tuzlarda içindeki nemi, suyu almak için. )

Metan'ın ısıl değeri ile doğal gaz ile aynı kaloridedir.
(Doğal gazda metan içeriği %70-90 civarında) 
Üstelik ısı verimi, kömür ve petrol kökenli yakıtlara göre %20 daha fazladır (%60).

Metanın temel sorunu depolanıp nakil edilmesidir. Sıvılaştırılması zor
(-164 derecede) ve yüksek maliyetlidir. Bu nedenle genelde üretildiği yerde veya yakın mesafelerde tüketilir.

Oysa gerek üretim açısından, gerek depolanma açısından gerek ise kullanımı açısından birkaç ufak inovasyonla, bu sorunları kısmen aşmak mümkündür.

Biyogaz'ın üretimi :
Biyogazın hammaddesi organik bitki ve hayvan atıklarıdır. Sulandırılmış bu malzemenin kapalı havasız ortamda işleme tutulması ile biyogaz elde ediliyor.
Malzemenin karbon/azot oranı, sistemin verimliliği için önemlidir. Hammadde ne kadar kıyılmış ve sıkıştırılmış olursa, sistemin metan verimi de o kadar yüksek olmaktadır.

Çevremizde, çöplerden, gıda atıklarına, hayvansal atıklardan, şehir atık sularına kadar biyogaz kaynağı olabilecek çok şey var.

a) Biyogaz-Metan üretim birimi:
İlk önce Metan'ın üretileceği birimin seçimi önemli. Bir çok yerde
(ısı yalıtımı avantajı nedeniyle) toprağa gömülü kalıcı tesisler kullanılıyor. (Metan bakterilerin sağlıklı çalıştığı bir ısı aralığı var. 15 derecenin altındaki ortamlarda metan üretimi yavaşlıyor. Bu nedenle toprağa gömme, yalıtma ya da oksijenli kompost içine koyma gibi yollarda kullanılıyor. )

Yaygınlaşması ve ortak kullanıma açık olması açısından, portatif olmasının daha yüksek avantaj sağlayacağını düşünüyorum.

Bunun için dünyada kullanılan çeşitli portatif biyogaz üretim birimlerine baktım.
Bütçeye göre farklı malzemelerle yapılmış olsa da hepsinin çalışma mantığı aynı...

a) 250-500 litrelik varilleri, su depolarını hatta eski gemi konteynırlarını  biyogaz üretecek şekilde modifiye etmek mümkündür.
Ya da bu amaçla dizayn edilmiş tasarımlar, su deposu üreten firmalara yaptırılabilir.

b) Günlük olarak 10 kilogramlık atık ile  350-500 litre metan üretileceği üzerinden, ihtiyaç duyulan enerji miktarına göre bu MÜB'lerden daha fazla yerleştirilebilinir.

c) Üretim esnasında çok yüksek basınç oluşmadığından, ek güvenlikli ekipmana da gerek yok.

d) Toplanan metan, normalde hemen kullanılıyor. Diğer yandan çeşitli ülkelerde basınçlı ortamlara da hava pompaları veya buzdolabı motorları ile depolanabiliyor.
(Otomobil lastikleri içinde,  oksijen yada LPG tüplerine 25-40 kat sıkıştırarak gibi. Uygulamalar bölgeye ve gelire göre değişiyor. Hatta basınçsız halde, Çok büyük naylon torbalar bile kullanılıyor.)
Ya da musluk hortumları, sulama hortumları ile bile nakliyesi yapılıyor.




b) Biyogaz üretilecek malzemenin özellikleri:
Metan üreten her türlü atık, malzeme olarak kullanılabiliniyor. Verimin yüksek ve işlemin hızlı olması için küçük parçalı olması tercih ediliyor.
Kanalizasyon sistemlerinden, atık su artıma çamurlarından ve hatta çöplük alanlardan sağlanan materyal genelde parçalanmış oluyor.

Ancak evsel atıklar, market ve halk pazarı kalıntıları genelde büyük parçalı oluyor.
Bunların işleme alınmadan önce kıyılması ve sıkıştırılması verimi artıracaktır.
Ya da bu amaçla tavşanlar veya koyunlar görevlendirilebilir.
(Bu amaçla büyük ve küçük baş yetiştiricileri ile görüşülebilir. 
Ya da direk bu amaçla bir kaç farklı alan ayrılabilir. Böylece bir bölgede hastalık veya sorun olursa, atıklar diğer bölgeye kaydırılabilir. Tavşanların üreme ve tüketme hızlarının yüksek oluşu, hastalıkla toplu ölümlerde bile bu kaybın hızlı telafi edilebilir oluşu, bu hayvanı cazip gösteriyor. Terk edilmiş maden ocakları, tavşanlar için uygun bir alan olabilir.)

Kullanımı :
a)
Standart uygulamalarda biyogaz direk yakıt olarak mutfaklarda ve ısınmada kullanılabilmektedir.
b) Biyogaz, benzinle çalışan motorlarda hiçbir katkı maddesine gerek kalmadan doğrudan kullanılabildiği gibi içeriğindeki metan gazı saflaştırılarak da kullanılabilmektedir.
c) Dizel motorlarda kullanılması durumunda belirli oranlarda (% 18-20) motorin ile karıştırılması gerekmektedir.
d) Termik santrallerde yakıt olarak elektrik üretiminde kullanılıyorlar.
(Ankara'da çöp depolama alanından, borularla metan toplayan ve elektrik üreten tesisler var. Biyogaz üretimi yetersiz kalırsa doğalgaz kullanılıyor.)
e) Ayrıca son dönemlerde metan gazının kullanımı ve depolanması geliştirilmiştir.
Bu şekilde iş makineleri, toplu ulaşım araçları için yakıt olarak kullanılmaktadırlar.

İngiltere de Bristol, Norveç Oslo'da bu şekilde çalışan belediye otobüsleri bulunmaktadır.
(Bu otobüslerin metanı, atık su, lağımlardan sağlanan insani atıklardan sağlanmaktadır.)



 
Bunu mümkün kılan şey ise, içten yanmalı motorların çok az bir modifikasyonla metanla da çalışmaya uygun olmasından kaynaklanıyor. (Benzinden, LPG'ye geçen araçlar gibi)





f) Aynı şekilde benzinli elektrik jeneratörleri de modifiye edilip, biyogaz olarak elektrik üretiminde de kullanılabilmektedir.

Metan- Biyogaz kullanımını ve verimini artırmak için bir öneri:

Standart termik santrallerde, su buharı basıncı ile türbinler çalıştırılmaktadır. Bu çok fazla girdiye dayalı çalışan parça ve sistem kuruluşu demektir. Bakım, onarım ve koruma maliyetleri de buna göre artmaktadır.

Oysa 20ncı yüzyıl başlarında kullanılmış ve geliştirilmiş ve verimi içten yanmalı motorlarla aynı olmadığı için terkedilmiş olan dıştan yanmalı Stirling motorlar tekrar gündeme gelmeli.
Bazı modellerde, buhar türbinlerinden ve dizel motorlardan daha fazla verime de sahip olan Stirling motorlarının hareketli parça sayısı az ve bakımı çok daha kolay.

Üstelik ısı enerjisini basınca dönüştürmek için bir ara elemana, suya, da ihtiyacı yok. Direk ısı farkına dayalı olarak çalışan bu motorların çok geniş bir kullanım alanı mümkün.

(Belediye atölyelerinde bu tür motorlar üretecek ve/veya hurda motorları, ekipmanı dönüştürecek bilgi ve kapasitede teknik eleman ve mühendis olduğunu umuyorum.)
 
Sessiz sinema döneminden gördüğümüz ilk otomobillerde
(önden çevrilerek ilk hareket verilen) bu tür motorlar kullanılmıştı. 

 ( Kenarlardaki oyuncak fotoğrafları, dıştan yanmalı motorla hareket eden oyuncaklardır. Ortadaki eski bir kullanılmış dıştan yanmalı motora ait)

Bu motorun, egzoz gazı yok. Sadece yanma sonucu oluşan karbondioksit ve su buharı var.  Bir diğer avantajı da soğutma sırasında kazanılan ısının da tekrar kullanılabilir olması.

Bu tür motorların kullanımı ile elektrik türbinleri, su buharına ve ara sisteme gerek kalmadan direk kullanılabilinir.
(Çin bu konuda ilerleme kaydetmiş durumda ama kendimizde yapabiliriz.)

D) Senaryolar :

1) Hayvanat bahçelerinde, köylerde, üretme çiftliklerinde ağıllarda, günlük olarak çıkan hayvan dışkıları, MÜB'lerde kompostolaştırılır.
Bu esnada çıkan metan gazı ile Stirling motorları ile jeneratörlerde elektrik üretiminde kullanılır.


2) Sosyal tesis jeneratörüne bağlanan Stirling motoru ile yaz döneminde her hafta buraya aktarılan yakıt miktarı azaltılır.  Tesise gelen misafirlerden ve görevli personel atıklarından elde edilen metan gazı kullanılır.
Elde edilen metan miktarı düşük olduğu zaman, gündüzleri Stirling motoru aynalarla yansıtılan/toplanan güneş ışığı ile çalıştırılır. Geceleri ise gün boyunca depolanmış metan gazı kullanılır.
Atıklardan sağlanan kompostlar adanın yeşil dokusuna kullanılır.

3)  Köylerde MÜB dağıtımı yapılır. Bu bölgelerden çıkan yaş çöp oranı azaltılır. Elde ettikleri kompostu organik tarımda kullanmaları teşvik edilir.
Biyogaz ile çalışan jeneratörler ile tarlaların, sulama elektrik maliyetleri azaltılır.

4) Süt ve hayvancılık kooperatifine sağlanan MÜB'ler ile tesislerinin enerji ihtiyacının karşılanması için önayak olunur.

5) Bölgedeki küçükbaş ve büyükbaş hayvan ve tavuk üretimi yapan çiftliklerde MÜB kullanımı teşvik edilir. Ya da bu çiftliklerden sağlanan hayvan dışkıları, termik santral için metan eldesinde kullanılır. 

6) Çöp depolama alanlarındaki metan elektrik üretiminde kullanılır.
Bu elektrik TEAŞ'a satılırken, elde edilen sıcak su,
yakın çevredeki konutlara sağlanır.
Elde edilen kompost tarımsal üreticilerine sunulur.

7) Motoru modifiye edilmiş otobüsler, çöp kamyonları, iş makineleri ile tüketilen yakıt miktarı azaltılır.
Ayrıca bu işlem modifikasyon sonucu olduğundan otobüs ve araç filosundaki yenileme ihtiyacı da daha uzun bir zaman aralığına dağıtılmış olur.
Yakıt maliyeti düşürüldüğü için, toplu ulaşımın kuruma olan zarar maliyeti de azaltılır.
8) Tüm atık su arıtma tesisleri, aynı zamanda birer elektrik üreten santrale dönüşür. Arıtma tesisinin ihtiyacı üstündeki elektrik, genel sisteme satılır. Ya da şehir aydınlatmasındaki tüketime karşılık verilir.

9)  İlçe belediyeleri, aktarılan bilgi ve teçhizatla kendi bölgelerindeki semt pazarlarından, marketlerden, lokantalardan, otellerden ve evlerden toplanan gıda atıklarını kendi BÜM'leriyle elektrik üretmek ve tesislerinin elektrik ihtiyaçlarını sağlamak için kullanırlar.

10) Çöp konteynırlarındaki karışık çöp miktarı düştüğünden, geri dönüşüme uygun çöp oranında artış olmuştur. Hatta çöp konteynırları bu amaçla ayrımlaştırılmaya başlanmıştır.
(Gıda atıkları ve diğerleri diye). Nakliye, depolama ve koruma maliyetleri de dolaylı yoldan olumlu etkilenmiştir.

11) Gıda artıklarının çok olduğu bölgelerde veya belirlenmiş zaman aralıklarında
(semt pazarı gibi) sırf bu işe tahsis edilmiş çöp kamyonları da çalışmaya başlamıştır.  Bu çöp kamyonları güzergahları boyunca, marketlerden ve pazarlardan sadece bu tür çöpleri toplamaktadırlar.
Bu çöpler özel bir alanda "önce tavşan" işleminden geçirilmektedir. Tavşan işleminden sonra sıkışmış olan gübreler ve zemin eğiminden sağlanan tavşan sidiği
(beton, hafif eğimli ve oluklu)  biyogaz üretiminde PH dengesini ayarlamak için kullanılır.
Ya da üre parçalayan bakterilerle tuğla yapımında da kullanılabilinir. (Bu bakteriler sidikteki üreyi parçalarken, kireçlenme sağlıyorlar. Bir bakıma toprak tuğlayı pişirmek için gerekli ısının görevini görüyor ve ısı harcamadan aynı düzeyde ve kalite de tuğla yapımına imkan tanıyorlar)


Özel not:
Afrika da ortaokul kız çocukları bir projeleri ile insan idrarını hidrolize ederek, elektrik jeneratörlerine yakıt (Hidrojen) sağlıyorlar.
Jeneratörden sağlanan elektriğin bir kısmı elektrolizde, kalanı da aydınlatma gibi köyün temel elektrik ihtiyacında kullanılıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder