Eski maden sahalarının kullanımı:
İşlevi bitmiş ve terk edilmiş maden ocakları çevre açısından önemli bir sorun.
Genellikle kayalık yapısından dolayı zirai kullanımı düşük olduğu için uzun
yıllar çıplak bir şekilde kalıyor. Kent sınırları içinde, yerleşime yakın olanları
çöplük olarak kullanmakta mümkün değil.
Terk edilmiş taş ocağı, bu konuda bir örnek olabilir. Zemin
yapısı kayalık ve sağlam. Taş ocağı basamaklarında yapılan ağaçlandırma çalışmalarının da, arazinin taşlık ve kuru olması
nedeniyle istenen sonuca ulaşması, uzun yıllar süren düzenli bakım
gerektiriyor.
Diğer yandan taş ocağı kente 3-4 kilometre yakınlıkta, ana yol üzerinde ve üniversiteye de 5 kilometre civarında mesafesi var.
Burası dev bir öğrenci barınma merkezine dönüşebilir. Kütüphane, sinema, alış-veriş merkezi, yüzme havuzu, otopark, spor sahaları, çalışma salonu, lokantalar, kafeler, ortak çamaşır yıkama merkezleri ile aktif ve öğrenci yaşamını destekleyecek bir yapı ile hizmet verebilir.
Üstelik barınma olarak binlerce öğrenciye ekonomik bir imkan sağlayacaktır. (Kullanıma göre 4000-8000 arası)
Diğer yandan taş ocağı kente 3-4 kilometre yakınlıkta, ana yol üzerinde ve üniversiteye de 5 kilometre civarında mesafesi var.
Burası dev bir öğrenci barınma merkezine dönüşebilir. Kütüphane, sinema, alış-veriş merkezi, yüzme havuzu, otopark, spor sahaları, çalışma salonu, lokantalar, kafeler, ortak çamaşır yıkama merkezleri ile aktif ve öğrenci yaşamını destekleyecek bir yapı ile hizmet verebilir.
Üstelik barınma olarak binlerce öğrenciye ekonomik bir imkan sağlayacaktır. (Kullanıma göre 4000-8000 arası)
Nasıl yapılacak?
a) Basamaklarda önce ölçüm yapılarak, yüksekliği en az 5 metre olacak, genişliği en az 5 metre olan yerler saptanacak
b) Alt yapı için basamakların köşe dibinden elektrik, su, doğalgaz, telekomünikasyon hatlarının geçeceği dehlizler, döşenecek. (Isıtma-soğutma merkezi sistemle de olacak şekilde düşünülmeli)
a) Basamaklarda önce ölçüm yapılarak, yüksekliği en az 5 metre olacak, genişliği en az 5 metre olan yerler saptanacak
b) Alt yapı için basamakların köşe dibinden elektrik, su, doğalgaz, telekomünikasyon hatlarının geçeceği dehlizler, döşenecek. (Isıtma-soğutma merkezi sistemle de olacak şekilde düşünülmeli)
c) (Ticari konteynırlardan miadını doldurmuş olanlarda olur). 2 katlı konteynır evler, basamaklara yan yana yerleştirilecek. (Her konteynırın 3m en x8m boy x2 m yükseklik ebatlarında olduğu düşünülmüştür. (Bir öğrenci evi bu durumda 48 metrekaredir. Tek veya iki kişi olarak bu evlerde ikamet edilebilinir.)
Bu evlerde ihtiyaç duyulacak olan su, atık su, elektrik, telekomünikasyon bağlantıları yapılır.
Her ev, zeminden 20 cm civarı yukarıda kalacak şekilde taş ayakların üzerine oturtulacak.
d) Konteynır evlerin sırtları ile basamaklar arasında ve diğer hizalarındaki evlerle aralarında kalan boş alanlar (inşaat molozları ile) doldurulur.
Konteynır evlerin tavanlarına ek bir yalıtım ve destekleme uygulaması (Alüminyum bir levha veya en iyisi şehirde halka açık koşu yollarına döşenen tartan pistlerinin sökülmüş eskileri olabilir) yapıldıktan sonra, tavan kısmı, bir üstteki basamak düzeyi ile aynı seviyeye gelecek kadar önce moloz, sonra toprak ile doldurulur.
Evlerin sadece ön yüzleri açıkta kaldığından, ısı yalıtımı da doğal olarak desteklenmiş olacaktır.
e) Eğer basamak yüksekliği 6 metreden yüksek ise 3ncü bir konteynır evde düşünülebilinir. Ayrıca bu evleri arka zemine de sabitlemek faydalı olacaktır.
Yapıldıktan sonra, tavan kısmı, bir üstteki basamak düzeyi ile aynı seviyeye gelecek kadar önce moloz,
sonra toprak ile doldurulur.
Evlerin sadece ön yüzleri açıkta kaldığından, ısı yalıtımı da doğal olarak desteklenmiş olacaktır.
e) Eğer basamak yüksekliği 6 metreden yüksek ise 3ncü bir konteynır evde düşünülebilinir. Ayrıca bu evleri arka zemine de sabitlemek faydalı olacaktır.
Konteynır evlerin tavan uçları, üstüne dökülen moloz ve toprağı tutacak şekilde korkuluklarla desteklenir.
Korkuluk, kaynaklanmış ters U veya V biçiminde ve bir üst basamağın 50 cm yukarısına kadar gelecek şekilde ayarlanması faydalı olacaktır.
Evlerin sadece ön yüzleri açıkta kaldığından, ısı yalıtımı da doğal olarak desteklenmiş olacaktır.
e) Eğer basamak yüksekliği 6 metreden yüksek ise 3ncü bir konteynır evde düşünülebilinir. Ayrıca bu evleri arka zemine de sabitlemek faydalı olacaktır.
Konteynır evlerin tavan uçları, üstüne dökülen moloz ve toprağı tutacak şekilde korkuluklarla desteklenir.
Korkuluk, kaynaklanmış ters U veya V biçiminde ve bir üst basamağın 50 cm yukarısına kadar gelecek şekilde ayarlanması faydalı olacaktır.
![]() | (Şeklin ters U veya V olmasının nedeni, toprak -moloz kaymasını önleyici direnç kuvvetinin yüksek olması içindir.) yapıldıktan sonra, tavan kısmı, bir üstteki basamak düzeyi ile aynı seviyeye gelecek kadar önce moloz, sonra toprak ile doldurulur. Evlerin sadece ön yüzleri açıkta kaldığından, ısı yalıtımı da doğal olarak desteklenmiş olacaktır. e) Eğer basamak yüksekliği 6 metreden yüksek ise 3ncü bir konteynır evde düşünülebilinir. Ayrıca bu evleri arka zemine de sabitlemek faydalı olacaktır. |
f)
Evlerin bulunduğu tavanı, bir bulundukları zemini aynı düzeye getirecek şekilde
toprak dökülür. Ardından bu alanlar sergi çimlerle çimlendirilir. Bu şekilde
her evin önünde, basamak genişliğinden kalan alan ile, bir alttaki konteynırın
çatı kısmının bir kısmı tek bir zemin olarak görülür.
g) Bölgeye derine kök salan ağaçlar dikilmemeli ki zamanla kökler taş dokuda ayrılmalara sebep olmasın. Kök derinliği kısa, yayılan saçak kök yapısındaki bitkiler tercih edilmeli.
h) Bir alt evin tepesinde çıkan güvenlik duvarı, eğer yetersiz görülürse eklemelerle yükseltilebilinir.
g) Bölgeye derine kök salan ağaçlar dikilmemeli ki zamanla kökler taş dokuda ayrılmalara sebep olmasın. Kök derinliği kısa, yayılan saçak kök yapısındaki bitkiler tercih edilmeli.
h) Bir alt evin tepesinde çıkan güvenlik duvarı, eğer yetersiz görülürse eklemelerle yükseltilebilinir.

Avantajı : Bu tür bir imar çalışmasındaki deneyimler, daha sonra kullanılabilinir.
Küresel ısınma kaynaklı deniz seviyelerindeki yükselmenin, kıyı şeridindeki evleri tehdit etmesi için ortalama olarak 50-60 yıl zaman biçiliyor.
Eğer arada bir felaket olmaz ise, bu döneme kadar da , Hollanda gibi su seviyesinin altında kalan arazileri koruyacak yeni tekniklerde geliştirilecek gibi gözüküyor. (En kötü ihtimalle; Sahil boyunca deniz seviyesini aşacak şekilde deniz doldurulur)
Yükselen su seviyesi, sahildeki yer altı zemin su seviyesini de yükseltiyor. Bu da binaların zemin sağlamlığını olumsuz etkiliyor. Aşırı bina yükü, toprağa gömülmeyi de beraberinde getirecektir.
Yani sahil boyunca yapılaşma alanı iyice daralacak. Deprem bölgesinde oluşumuz nedeniyle, yüksek konutlar inşaatına izin verilmesi de riskli. Bu durumda tepelere ve yamaçlara doğru bir imarlaşma kaçınılmaz gözüküyor.
Güncel uygulamalarda, zeminin düzeltilmesi için toprak kazılıyor. Arazi düzleştiriliyor ve inşaat yapılıyor.
Oysa basamak şeklinde bir çalışma ile yamaçlar düzenlenirse, araziyi doldurarak basamaklar yapılacak.
Binalar yan yana ve bu basamaklara sırt vererek inşa edileceği için, ısı yalıtım konusunda da avantajları olacaktır. Ayrıca ciddi bir kentsel atık olan molozların bir kısmı bu şekilde değerlenmiş olacaktır.
En önemlisi, bina çatıları da yeşil alan olarak kente katkıda bulunacaktır.

Küresel ısınma kaynaklı deniz seviyelerindeki yükselmenin, kıyı şeridindeki evleri tehdit etmesi için ortalama olarak 50-60 yıl zaman biçiliyor.
Eğer arada bir felaket olmaz ise, bu döneme kadar da , Hollanda gibi su seviyesinin altında kalan arazileri koruyacak yeni tekniklerde geliştirilecek gibi gözüküyor. (En kötü ihtimalle; Sahil boyunca deniz seviyesini aşacak şekilde deniz doldurulur)
Yükselen su seviyesi, sahildeki yer altı zemin su seviyesini de yükseltiyor. Bu da binaların zemin sağlamlığını olumsuz etkiliyor. Aşırı bina yükü, toprağa gömülmeyi de beraberinde getirecektir.
Yani sahil boyunca yapılaşma alanı iyice daralacak. Deprem bölgesinde oluşumuz nedeniyle, yüksek konutlar inşaatına izin verilmesi de riskli. Bu durumda tepelere ve yamaçlara doğru bir imarlaşma kaçınılmaz gözüküyor.
Güncel uygulamalarda, zeminin düzeltilmesi için toprak kazılıyor. Arazi düzleştiriliyor ve inşaat yapılıyor.
Oysa basamak şeklinde bir çalışma ile yamaçlar düzenlenirse, araziyi doldurarak basamaklar yapılacak.
Binalar yan yana ve bu basamaklara sırt vererek inşa edileceği için, ısı yalıtım konusunda da avantajları olacaktır. Ayrıca ciddi bir kentsel atık olan molozların bir kısmı bu şekilde değerlenmiş olacaktır.
En önemlisi, bina çatıları da yeşil alan olarak kente katkıda bulunacaktır.


(Şehir dizaynı kursunda bu çalışmayı ödev olarak sundum. Değerlendirenlerden biri aşağıdaki linki paylaştı. Bir mimarlık öğrencisi, bu tür yerleri "hapishane" olarak dizayn etmiş.
http://www.archiprix.org/2017/?project=2918 )
Devlet olarak daha önceden böyle konteynır kentler oluşturup hazırda bulundurmamız gerekir .her türlü afatlara karşı tedbirli olmamız gerekir ,iş yumurta kapıya dayandımı bu gibi uygulamalar düşünülüyor ,olan yine vatandaşa oluyor bu son İZMİR depreminde görüldüğü gibi bakalım neler olacak neler en kısa zamanda yapılacak hep birlikte yaşayıp göreceğiz <3 İZMİR <3
YanıtlaSil